Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aslında berbat bir maç Estonya!.. Kazanamazsan bitmişsin. Kazansan şimdilik hiçbir şeyi değiştirmeyeceksin. Ama kazanmakla mükellefsin.
Yüreğindeki duyguları, göğsündeki ay-yıldızı bir kenara koyarsan, değil güzel oynamak sahaya bile çıkmak istemeyebilirsin!
Neden?..
Ucunda bir “havuç” bile yok. Ancak havuç hayali... Üç basamak sonra sen kayıpsızsan, Bosna aksarsa, uzaktan bir keman sesi geliyor, biraz da yağmur çiseliyorsa, Güney Afrika’yı düşünebilirsin o zaman.
Umudu umut etmek bu olsa gerek.
Sit alanında arsa almak gibi.
İyilik yapıp denize atmak gibi.
Faydası meçhul bir yatırım. Hani, “ileride eğrisi doğrusuna denk gelirse işime yarar” kabilinden.
Mantık böyle sesleniyor sağ kulaktan.
Solda, fırtına öncesi sessizliği.
Evet fırtına...
Bu koşullarda Bakanlar Kurulu’nun yarısı, TBMM’nin dörtte biri Kayseri Stadı’nda hazır ve nazır olacaksa... Tüm koltuklar satılmışsa... Milli Takım yakın tarihinde görülmediği kadar güler yüzlü ve Avrupa Kupası finaline gider gibi motive gitmişse oraya.
Ve Fatih Terim işin içindeyse...
Korkun o zaman.
Siz değil, bu yazıyı okuyamayanlar... Hatta Türkçe bile bilmeyenler... Rakiplerimiz.
Yani, şimdilik Avrupalılar sonra gezegenimizdeki komşular.
Arda’nın “TC Pasaportunda” somutlaştırıp, çifte standartlarından ve ezeli soğukluğundan yakındığı ülkeler...
Onlar...
Bize sınır kapılarında mezbahaya giden sığır kuyrukları tablosunu layık görenler.
Futbol dahil her şeyine ağzı sulanan nesiller yetiştirmemize karşın, ziyarete giderken bile cüzdanımızdaki parayı sayanlar.
“Birlik” kurup bizi kapısında oyalayanlar.
Kendi tarihlerine bakmayıp bize tarihi hesaplar soranlar.
Onlar korksun.
Çünkü “ukalalar” bir tek azimden korkarlar. Onların küçümsemesi, ancak bizim büyümemizle anlamsızlaşır.
Konu futbolsa, ilaç kazanmaktır. Hiçbir işe yaramayacakmış gibi görünen Estonya’dan başlamak ve hep kazanmak. Mandela’nın memleketini görebilmek.
Mücadele tarzı budur kibirle.
“Bizimle eşit değilsiniz” diyorlarsa “evet” diyebilmek; ve eklemek:
“daha iyiyiz”...
Sözde bırakmamak, sahada ispatlamak.
Allah’tan bazı işler vardır ki, duygular galebe çalar mantık geriden gelir. Yoksa örgüt temsilcileri her kanalda “cak cak” ederken bu ülke nasıl bu kadar şehit verir?
Bilinç bu Milliler’de... İçlerinden geliyorsa helal olsun, birileri aşılıyorsa elleri sağ olsun.
Dünya Kupası’na gidebilirsek, oradan alnımızın akıyla dönebilirsek, o zaman Arda ve Arda gibi futbolcular için özel statüler bile gelir; görürsünüz. O zaman Fatih Terim de gider ama görevine son verildiği için değil, İtalya’dan/Avrupa’dan müthiş teklifler aldığı için. Turistimiz bile daha fazla saygı görür Dünya’da bilesiniz.
İşte Estonya maçının kocaman, kıpkırmızı, kütür kütür “görünmeyen” havucu budur.
Şimdiden afiyet olsun.