Bir Ortadoğu ülkelerinin siyasi ilişkilerine aklım ermez benim, bir de bizim Süper Lig kulüplerimizin!..
Anlayan, çözen, bilen varsa beri gelsin.
Bakınız, daha duvar takvimlerimizin aylık yaprağını koparmadan geçen kısa süreçte Galatasaray eski Başkanı Adnan Polat, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile “dertleşme” tapeleri ortaya çıktı diye, neredeyse kulüpten atılacaktı.
Onun halefi Ünal Aysal ise Fenerbahçe’nin “ilk ve en kuvvetli” başkan adayı olan, Futbol Federasyonu Başkanı koltuğuna itildiği için bu terfii askıya alınan Mehmet Ali Aydınlar ile 58. madde siperine yatmış, birlikte savaşıyor Fenerbahçe’ye karşı!..
Maliye’den “vergi indirimi” falan alınacak olsa, gider Metris’in önünde açlık grevi yaparlar Aziz Yıldırım çıksın diye; o başka.
* * *
Ya Trabzonspor?.. Futbol Federasyonu’nun tüm kurullarıyla birlikte sırıl sıklam Fenerbahçeli olduğunu, Federasyon yerine gidip Fenerbahçe Yönetimine ifade vermek istediğini söyleyen Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, siperdeki üçüncü kişi.
Bir yanında Aydınlar, bir yanında Aysal, 58. maddeye dokunulmasın, Fenerbahçe suçlu bulunursa devrilip gitsin. Hatta dava sonucu bile beklenmesin derdinde.
Taraftarını motive eden en büyük unsurun Fenerbahçe rekabeti olduğunu göre göre.
Fenerbahçe’nin başı çektiği naklen yayın gelirlerinin kaymağını yiye yiye. Fenerbahçe’siz bir ligde yaşayacağı parasızlığa geçen sezonun “teneke” şampiyonluk kupasının ilaç olmayacağını bile bile...
* * *
Yıllar yılı Üç Büyükler’e ve en başta Fenerbahçe’ye “Bizans” benzetmesi yapıp diş bileyen Anadolu takımlarına gelince...
Kimi kolundan, kimi bacağından yakalamış Fenerbahçe’yi; “düşmesin” diye.
Şimdi kimse bana “prensip”ten falan bahsetmesin. Bugün böyle... Yarın ne olur bilinmez.
Bugün böyle, çünkü Fenerbahçe umurunda olmayanlar, Avrupa’da tıkır tıkır yürüyeceklerini ve para içinde yüzeceklerini hesaplıyorlar.
Tutarsa, şahane...
* * *
Peki, Fenerbahçe düştü diyelim.
Sizin de şansınız yaver gitmedi, en kestirme yoldan “valide hanımın Ligi’ne” döndünüz!..
Fenerbahçe’nin olmadığı bir Süper Lig’den bugün savunduğunuz “evrensel futbol ilkeleri” gereği “ekonomik sebeplerle” küme düşmeniz gündeme geldiğinde prensiplerinizi hatırlayacak mısınız?
Yoksa, “Federasyon Başkanı hain Fenerbahçeli” tarafından küme düşürülmek istendiğinizi, UEFA’nın çifte standartlarını falan mı anlatacaksınız bize?
Bu durumları kavrayan, bu soruları yanıtlayan varsa, futbolu bıraksın Ortadoğu uzmanlığına geçsin, vatana millete hayırlı olsun.