Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dan yine “genelleme”, yine “şeref terazisi” kurma, yine terslik, sinir, parlama, hakaret falan...
Hava alanında kendisini izleyen kameraman’ın şahsında tüm medyaya.
Neden?.. Çünkü işler yolunda gitmiyor Fenerbahçe’de.
Hiç merak etmeyin; yakında tornistan yapar. Seçim kapıda.
Medyanın kaderidir bu. İşi düşenden hürmet, işi bitenden vahşet, şiddet, hakaret.
Her türlü “ticareti” medya marifetiyle yapanlar, her türlü “iflasta” medyanın yanlarında olacağını sanıyorlar.
Evet... Ticaret!..
Bakınız Alex’e... Motosiklete binip medya mensuplarına diyor ki, “Türk olmak istiyorum, 40 yaşına kadar oynarım”.
Neden?.. İmza zamanı geldi, kendi çapında kullanıyor gazetecileri.
Bakınız Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’e... Canlı yayından önce Serhat Ulueren’i yönlendirmeye çalışıyor başkanlık yarışında Fikret Orman’dan kurtulabilmek için.
“Beşiktaş başkanı fedakâr olmalı”... Yani; kendisi gibi 50 milyon doları yatırmadan başkan adayı çıkmasın.
Bakınız Galatasaray Başkanı Adnan Polat’a...
Alt tarafı 20’li yaşlarda iki futbolcusunun kulağını antrenmandan sonra bükemiyor, medya ile yolluyor mesajını:
“Galatasaray’ın idari kararlarını kimse tartışamaz”!
Söylersin, tepki olursa vazgeçersin. Nasıl olsa medyayı “yalancı” diye belletmişsin taraftara.
Oysa sporun içindeki herkes kadar kirlidir medya... Herkes kadar bencil. Herkes kadar kullanmak ister karşısındakini. Ne eksik ne fazla.
Tek farkla. Basın mensubu “Yöneticiler şerefsizdir” diye yazarsa beş senelik maaşından olur, belki hapse girer... Yönetici derse, müdürleri toplayıp bir yemek yer olur biter.
O yüzden daha kolay hakaret işitiyoruz, başkaları kadar şerefli olmadığımızdan değil.


Mazhar abi!..
Yılın son gününü güzel bir şeyler söylemek lazım...
Hem güzel olacak, hem futbolda olacak hem de bu vatan topraklarında yaşayan herkesin dudaklarına tebessüm, gözlerine ışıltı, yüreğine kıpırtı koyacak bir güzellik çok zor değil mi?
Zor ama var...
Hep oluyor bir yerlerde... Doğu’da bir köyde, batıda bir metropolde. Lakin bizim gözümüz kulağımız üç büyüklerde.
Bakınız İzmir’de 4. Mazhar Zorlu Halı Saha Futbol Turnuvası yapıldı ve 72 takımın mücadele ettiği turnuvada kupaları Federasyon Başkanı Mahmut Özgener dağıttı.
Ne var bunda?..
Birincisi vefa var... İzmir’in gelmiş geçmiş en renkli, en insan insanı ve artık hayali bile kurulamayan futbol adamı Mazhar Zorlu’ya futbolun vefası.
Hürmet var... Sevgi var... İyi ve güzelin, yozlaşmaya / kan çanağı yıllara direncini ispatlamak var.
Kadirşinaslığın daniskası.
Rahmetli Mazhar Ağabey’i yaşı kemale ermiş herkes bilir, gönlünde saklar... Hatıralarıyla, esprileriyle avunur...
Peki yaşı tutmayanlar?
İşte onlar da merak ederler belki... Kimdi Mahzar Zorlu, ne yapmıştı?..
Biraz açalım... Hani bir zamanlar Futbol Federasyonu Başkan adayı Kemal Zolu’nun, başkanı olduğu Altay’ın küme düştüğü maçta sahada serilip kalan futbolcularını seven, avutan Nazif Zorlu’nun babası. Namık Sevik’in, Haşmet Uslu’nun, Samim Var’ın ve daha binlerce gönül insanının can arkadaşı. Altay’ın büyük başkanı. Koskoca İzmir’in dostu, kardeşi, ağabeyi bir insanlık abidesi.
Sevgi dolu, yürekli, bonkör, dürüst, vefalı bir spor adamıydı Mazhar Ağabey... Altay’a sevdalıydı.
Bu kadarı yetip de artmıştı bir insanı ölümsüzler listesine koymak için.
Turnuva deyip geçmeyelim. Hepsinin arkasında tarih var. Hem de en güzel tarih.
Bana bunları hatırlattığı ve yazma fırsatı verdiği için müteşekkirim İzmir’deki turnuvaya. Size de okuduğunuz için...
Geçmiş yıldan daha mutlu bir sene dilerim.