Bu ne “sığlıktır”, bu ne “çiğliktir” Tanrı’m... Galatasaray’ın genel müdürü kulübün sahibi gibi... Hatta kulübün kamp yaptığı otelin bile!
Tek patron o... Pervasız ve keyfi... Galatasaray’ın sırtındaki kambur misali, “büyüdükçe” çirkinleştiriyor asırlık asil bedeni.
Kapıya emir veriyor:
“Tanju giremez”!..
Tanju dediğiniz beğenirsiniz beğenmezsiniz- bu ülkenin gelmiş geçmiş en ünlü üç/beş futbolcusundan biri. En büyük hizmetini Galatasaray’a vermiş. Kulübün genel kurul üyesi. Bugün kostüm değiştirmiş Telegol’e yorumcu olmuş.
Efendi gibi randevu almış Skibbe ile görüşmek için. Antalya’da kamp yapılan otele gitmiş... Kapıdaki koruma “yasak” diyor. Röportaj değil, “içeri girmek” yasak!..
Niye?..
“Adnan Sezgin bey Tanju’yu içeri almayın demiş”!..
Çünkü Galatasaray’ın transferlerini beğenmediği için transferi yapan Adnan Sezgin’i eleştirmiş üç ay önce.
Kin, kompleks, kusmuk... Tekmili birden.
Varsa bizim bilmediğimiz “geçerli bir neden”; neden içeri davet edip kahve içerken anlatmıyorsun derdini? Neden randevunun iptal edildiğini bildirmiyorsun da kapıdan kovduruyorsun? Zevk mi alıyorsun?.. Rezalet mi arıyorsun? Yetki ve gücünü mü sınıyorsun Galatasaray’a dayanarak?
* * *
Havasından mıdır, suyundan mı; Florya’nın anahtarını alan kendini imparator sanıyor hacmine ebadına bakmadan. Terim’in halefi oluyor kendince. Onun koltuğuna talip oluyor.
Sonuç... Havayla şişen patlıyor.
Böyle bir çiğlik görülmedi futbolumuzda. Böyle insan ilişkisi hamlığı, böyle genel müdür ukalalığı...
Örneği yok.
Daha doğrusu var, ama yine Adnan Sezgin’den... Kendisini eleştiren Bilgin Gökberk’e “Topu görse bomba sanır” gibi amiyane karşılıklar vermiş ve Bilgin’den cevabını almıştı.
Bitmedi.
Telegol’ün patronu Serhat Ulueren’in ifadesine göre, Yönetim Kurulu Üyesi Haldun Üstünel de, “Zaten Tanju Fenerbahçe’ye gitmişti. Adnan Sezgin doğru yapmış” diyor.
Medeni ve entelektüel olmak için at kuyruğu yetmiyor.
* * *
Yuh olsun böyle ilişkilere.
Ve yuh olsun Türkiye’nin en antipatik genel müdürünün emriyle Türkiye’nin ey büyük üç-beş futbolcusundan birini kapıdan sokmayan o otele. Bu rezaleti onaylayana. Göbeğini kaşıyarak başka tarafa bakana.
Yine bitmedi.
Konu Telegol’de konuşuluyor Pazar gecesi... Ziya Şengül, Gökmen Özdenak kınıyorlar Adnan Sezgin’i... Sıra Sinan Engin’e geliyor: “Tanju’yu otele sokmamak olmaz. Gazeteciye yaparsın; ama Tanju’ya olmaz”!..
Şecaatin arz ederken merdi kıpti sirkatin söylermiş... Kendisinin de yapmadığı iş değil tabi. Açık açık altını çiziyor:
“Gazeteciye yaparsın”...
Buluğ çağından beri hayatını gazetecilikle kazanan Serhat Ulueren’in önünde... 15 senedir gazetecilikten ekmek yiyen Ziya Şengül ve Gökmen Özdenak’ın yanında, gazetecilik oynarken rezalete maruz kalan ve biz gazetecilere yazı yazdıran Tanju Çolak’ın karşısında... Milyonların izlediği ekranda.
Beşiktaş’tan taca çıktığı her süreçte gazetecilerin ekmeğini paylaşan Sinan Engin’e de yuh!
Yapayalnız kaldığında en azından vurun abalıya demeyerek- ona destek olduğumuz için bize de yuh.
Ya, ne hale geldi bu iş be...