Bize böyle adamlar lazım!.. Yıldız dediğin, Falcao gibi hatır gönül bilmeli, futboluyla tok gözlülüğü at başı gitmeli, yemek yediği kaba tükürmemeli...
Epidemi çalım üstüne çalım atıp içimizden geçiyor zaten...
Dükkan kapalı, dükkan!
Memleketle birlikte futbol da “ev hapsine” girince, Galatasaray 2. Başkanı Abdurrahim Albayrak ki, geçmiş olsun kendisi de bir koronavirüs gazisidir- açmış telefonu Falcao’ya; durum bu/bu/bu demiş:
“Biraz indirim yap”.
Tak... Şak!..
Anında 1,5 milyon Euro iskonto gelmiş Falcao’dan.
Tabi çok sevinmiş Sayın Albayrak... Eminim gözleri de dolmuştur. Duygusal bir insandır çünkü kendisi.
Minnettar olmuş... Çok teşekkür etmiş Falcao’ya...
Gerek yoktu aslında.
Birincisi, futbol durmuş, naklen yayın geliri dondurulmuş, kulüp gelirleri sıfırlanmışken, giderde “indirim” neye yarar.
İkincisi, futbol durmuş, naklen yayın gelirleri dondurulmuş, kulüp gelirleri sıfırlanmışken, hesap bilen her futbolcu “indirime” dünden razıdır.
Sezonun ilk yarısını sadece “üçlü çektirerek” geçirdikten sonra ikinci yarının ancak yarısında aldığı paranın hakkını veren, ardından futbolla birlikte “salgın tatiline” giren yıldız futbolcunun yapacağı ne vardı ki başka?
Merak etmeyin; salgın küresel olmasa “şaka mı bu” deyip kapatırdı telefonu.
7 milyonun 5,5’a inmesini kabul etmemesi lazımdı Sayın Albayrak’ın. Daha çok indirim istemesi gerekirdi. Hatta, çarklar dönene kadar durdurması...
Bu saatten sonra futbolculara ödenen paralar sadece “ne olur ne olmaz” sebeplidir zira.
Kim biliyor futbolun ne zaman başlayacağını?
Belki de İstanbul’da topa ayağını bir kere daha değmeden futbolu bırakacak kıvama gelecek Falcao...
İyimserlik iyidir de... Pazarlık yaparken herkes işine yarayan açıdan girer konuya. Salgın sebebiyle birkaç yıl daha futbol oynanmayacağını varsayarsak (Allah korusun) kaç para eder Falcao?
Abdurrahim Bey’e en iyi bildiği yerden anlatayım meseleyi:
Şu günlerde okul servisinin sahibi, gidip öğrencinin velisine “bu ay yüzde yirmi indirim yapacağız” demesi saçma olmaz mı?
Yahu okullar kapalı...
Ha, derseniz ki, “bakarsın okul açılır, bizim çocuk ortada kalmasın, hoş tutalım adamı”... Paran da bolsa, “gel şunun yarısını vereyim çalışmadığın sürece” falan diye bağlarsın.
Aslında çekinmemen lazım...
Öğrenimin hızlandırılmış bir şekilde başlayıp bitirilme ihtimalinde mahallenin gençlerinden yardım istenir, bir araba verdin mi üçer beşer toplayıp götürürler çocukları.
Falcao’ya söylüyorum ama sözüm tüm meslektaşlarına.
Ekonominin en basit kuralı ile karşı karşıya hepsi:
Bir malın alıcısı “sıfırsa” fiyatı da “sıfır” demektir. Arz-talep meselesi!
Ve şu anda yerkürede ne futbol var ne müşterisi.
Herkes canıyla uğraşırken, şimdi “yıldız” sağlık çalışanları.
Galatasaray ve ikinci başkanına gelince:
Abdurrahim Albayrak’ı iğneliyorum ama çuvaldız tüm kulüp yönetimlerine.
Elbette “kepenkleri indirip gidin” diyen yok... Lakin, kulüplerimizi batık duruma düşüren en büyük kalem “transfer ve futbolcu maaşları” konusunda “avantaja” çevrilecek bir felakettir Korona.
Lanetli bir fırsattır!
Yararlanın.
