Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


“Alo, sayın Başbakanım hakem kornerimizi vermedi. Bir zahmet ilgilenebilir misiniz lütfen”!..
“Bi Dakka, onlar da kafamıza su atıyor ama Başbakanım”!!!
Gelecek sezonda böyle diyalogları okursanız hiç şaşırmayın; uyarması benden.
Yahu, koskoca ülkenin Başbakan’ı kupanın nerede verilmesi gerektiği ile uğraştırılır mı?
Kendileri sokaktaki adamı coşturup çileden çıkartıp sonra sarmaş dolaş maç yemeği yerken, Platini’ye ricacı olmaktan, maçta küfür eden kadın ve çocukları edebe davet etmeye kadar futbolun sevimsiz işlerini Başbakan’a yaptırmak neyin nesi?
Saracoğlu’nun ışıklarını da yaktırsaydınız bari!
“Sayın Başbakan’ın emretseniz şu şalteri kaldırsalar”.
Koskoca adamlar. Kimi elektriği kesiyor, kimi Başbakan’a şikayet ediyor.
İnat, nispet, şikayet...
Çocuk gibi.
Ondan sonra da “kerli ferli/kariyerli vatandaşlar bile maçtan sonra teröriste dönüyor” diye yakınıyorlar.
Özerklik futbola bir numara büyük geldi.

Haberin Devamı

Terör uzmanı spor yazarı

Bize mesleğe başlarken spor branşlarındaki kuralları ezberletirdi büyüklerimiz... Top ağırlığı, saha boyu falan dahil.
Büyüdük, Ceza Kanunu’nu ezberlemek zorunda kaldık. İddianame nasıl yazılır, savunma hakkı nasıl kullanılır, tutuklama sınırı ne kadardır, hukuk külliyatı.
Zaman değişti.
Yeni nesil meslektaşlar kesinlikle “kimya” bilmeli, “ilk yardım” sertifikalı olmalı...
“Yakın dövüş uzmanlığı” tercih nedeni!..
Hangi tür biber gazı hangi takım taraftarlarına kullanılıyor da torpil yapılıyor? Hangi takımın holiganları ne tür molotof kokteyli hazırlıyor.
Golü, basketi geç; maçtan sonra kaç tuş, kaç pes, kaç kırık var?..
Bunlar gelecekteki spor haberlerinin incelikleri.
* * *
İşin acı tarafı, “sürpriz” değildi Süper Final’in bitiş şekli...
Hatta polisin Fenerbahçelileri kadın/çocuk ayırmadan gazlaması, azgın gurupların polis arabası yakması bile beklenen durumlardı.
“Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıktı” hikayesini boş verin.
Solucanlı/keneli “muhteşem” bahçeyi ayarlamışsınız.
Kümesi yapmışsınız.
İçine yumurta da koysanız, tavuk da koysanız, mutlaka biri diğerinden çıkacağı gibi, şu futbol atmosferinden hır çıkması da kaçınılmazdı.
* * *
Önlemek mi lazım?
İstediğiniz kadar tavuk kesin, yumurta kırın bitmez.
Bu atmosferi değiştirmek zorundasınız.
Bir kere “Şike Operasyonu”nun “Fenerbahçe üzerinden Türk Futbolu’nu yeniden dizayn etme planı” olmadığını veya o maksatla kullanılmadığını ortaya koyacaksınız.
Zerre kadar şüphe kalmayacak kimsede.
* * *
Sonra... Futbolda suç işlemenin “cezası olmayan ve yapanın yanında kâr kalan bir sosyal boşalım” rahatlığını ortadan kaldıracaksınız.
Bir gram “yakarım ve yırtarım” fikri olmayacak zihinlerde.
Ve usta-çırak ilişkileriyle eski yöneticilerin en kötü taraflarını kopyalayan kulüp yöneticilerini tasfiye edeceksiniz.
Son olarak, yarının büyüklerini koruyacaksınız bu zehirli atmosferden.
* * *
Ancak, bunları yaparken incitmeyeceksiniz.
Suçlu ile suçsuzu ayıracaksınız.
Hukuk çalışacak.
Adalet şaşmayacak. Ceza uygulanacak.
Eğitim şart.
Yoksa...
Biz polis/adliye muhabirliği ile Hukukçuluk arasında bocalıyoruz; genç meslektaşlarımız “antiterör uzmanı” olarak bitirecekler kariyerlerini!