Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kalabalıklarla pekçok derbi seyrettim, ama ekran başındaki Fenerbahçe seyircisini hiç bu kadar halsiz/ümitsiz görmemiştim.
Daha doğrusu “yabancı” olmuşlar takımlarına. Heyecansız. Mütevekkil. Cansız.
Evet maçı merak ediyorlar. Yine çok kalabalıklar ama gelip izlemek sanki otomatiğe bağlanmış.
Bir büyülü kavalın peşine takılmışlar.
***
Moda’da Cafe Futbolig’deyim. Fenerbahçe taraftarı yine tulum çıkarmış.Ya da öyle görünüyor. Çünkü burası Kadıköy, Galatasaraylılar tebdil-i kıyafet geliyor.
Bilen biliyor kimin ne olduğunu. O yüzden dostların birbirlerine ağır esprileri var.
Hakan kardeşimiz, en büyük boy Fenerbahçe formasına zor güç sığmış-yiğit lakabıyla anılır- Ayı Mustafa’ya “Yine en sevdiğim kombinezonunu giymişsin kerata” diyor mesela.
Küfür yok. Mekan sahibi Hüsnü’nün otoritesi izin vermiyor. Öyle bir otoriteki o, bir derbide görüntü gitmişti, müşteriler maçı yarım saate yakın sesten takip etti; çıt çıkmadı.
***
Maç öncesi Arena tribünlerine oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi bakıyorlar Fenerbahçeliler.
Yanlış teşhis koyup “orada olmak istiyorlar” diyorum. Oysa içlerinde sıkıntı var.
Hamit’in direkten dönen topu ile salondaki gerçek Galatasaray kontenjanı ortaya çıkıyor. Önce yüzde 2 gibi.
Bekir’in bayağı uğraşıp kendi kalesine attığı golden sonra yüzde 5 olduğu anlaşılıyor.
Zaten ses çıkaran Fenerbahçeli yok. Azınlıktakiler doya doya seviniyor.
***
Fenerbahçeliler’den ortaya karışık laflar geliyor o kadar:
“İster misin Bekir’i de şike davasına eklesinler”!..
“Cübbeli Hoca ikinci başkan olsun, bizi o kurtarır”!
Galatasaray korner kazanıyor:
“Aman biri Bekir’i tutsun kardeşim”!
Beraberlik golünde bile fazla şamata olmuyor Futbolig’de. Sanki Selçuk’un muhteşem frikik golünü bekliyor herkes.
***
İkinci yarı, mekandakilerin Aykut Kocaman’dan farkı yok. Derin düşünceler içinde ve konser izliyorlar sanki.
Kimse hakeme tek kelime etmiyor.
Kimse Federasyonun kulağını çınlatmıyor.
Ne medyaya sallayan var ne rakibe.
Meireles atıldığında bile derin sessizlik.
Ey Fenerbahçe Yönetimi bu sessizlik hayra alamet değil.
***
Maçın son çeyreğinde kendimi bahçeye attım ve oradan seyrettim.
İyi ki de çıkmışım. Yüzde 5’lik Galatasaray kontenjanı da aynı şeyi düşünmüş ve maçı keyif alan insanlarla bitirdim.
Bunca yıldır derbi yazarım, böyle Fenerbahçe seyircisi görmedim.

Haberin Devamı

Sende mi Ankara?

Haberin Devamı

İstanbul’da “ekran marifetiyle toplu seyretmece” böyle... Acaba başkentte nasıl diye merak etmiştim hafta içinde.
“Gitsem Ankara’da sosyalleşsem” dedim ve danışmak için Ankara Spor Şefimiz Cemal Ersen kardeşimi aradım:
“Var mı tavsiye edeceğin bir yer Cemalciğim”?
“Ben seni bilirim” dedi. “Lüks yer istemezsin. O zaman rahatsız edilmeden yazmanı sağlayacak bir yer bulmaya çalışalım”!.. Diyelim ki, Cemal çok dikkatli. Sorumluluk hissediyor, ince eleyip sık dokuyor..
Lakin, aklına endişe verecek bir “olasılık” gelmesi tuhaf değil mi?
Ülkenin Başkent’inde bile maç seyretmek “baraj inşaatında piknik yapmak” gibi: “Önce güvenlik”...Emniyet!..
Çizme, baret...
Ankara’nın genlerini bilen tecrübeli bir gazetecinin halka açık yerde maç seyredecek ve yazacak bir gazeteci için şüphesi, “acaba güvenli olur mu” ise, iş bu hale gelmişse, derbilerin ne zaman ve nasıl “açık” olacağına siz karar verin artık.

Haberin Devamı

Bezgin kalabalık
Fenerbahçeli genç jenerasyonun derbilere doğru “enerji” yüklenip “efkar” dağıttığı merkez, “Barlar Sokağı” denilen ünlü Kadife Sokak.
Neden mi?
Bir kere stada yakın. Kafayı bulup ayağı takılan yuvarlansa, yokuş aşağı Şükrü Saraçoğlu’nda...
Sonra hesaplı
Bir de “hep Fenerli”!
Barlar Sokağı’ndaki “Bardan Adam”ın sahibi ve Moda Eğlence Yerleri Derneği Başkanı Günay Önalan’dan daha iyi bilen var mıdır Fenerbahçeli müşterileri?
“Hafta ortasından beri antrenmanlara başladı Fenerbahçeliler. Davul-zurna bile getirdiler ama eskisi gibi eğlenemediler” diyor Başkan.
Bu sefer çok farklı olduğunu söylüyor taraftarların:
“Daha kalabalıklar fakat daha sessizler. Ümitsiz gibi”
Ne demişler “esnaftan al haberi”... Aynen dediği çıktı Günay Başkan’ın.