Anlamayanın, anlamak istemeyenin zırhını delemezsiniz. Kafaları doğuştan kevlar kaplıdır, “laf” işlemez onlara!
Zorlamayın, zorlanmayın.
TFF Genel Kurulu kürsüsünden Kulüpler Birliği Başkanı sıfatıyla, cümle içinde “Fenerbahçemiz” kelimesini kullandığı için hâlâ eleştiriliyorsa Beşiktaş Başkanı...
Hâlâ televizyon stüdyolarındaki kravatlı adamlar bile “fanatizmden” reyting umuyorsa.
Hâlâ Beşiktaş tribününden bağırıyorlarsa “Fenerbahçe’ye başkan olsana” diye Yıldırım Demirören’e...
Hem de Fenerbahçe, Saracoğlu’ndaki derbide Beşiktaş taraftarına kapılarını açarken...
Hem de cümle alem şu berbat futbol kaosunda dostluk adına bir çift laf, bir jest ararken...
Aptalca feda ediliyorsa şu “bebek adımları”.
Hiçbirine lafım kalmadı!
En iyisi Beşiktaş Başkanı’na yazayım:
Lütfen vazgeçmeyin sayın Demirören.
Bizim Beşiktaşımız’ın, bizim Fenerbahçemiz’le ve her ikisinin bizim Galatasarayımız’la, hepsinin bizim Trabzonsporumuz, bizim Bursasporumuz ve dahi bizim Anadolumuz’la “rekabet dışında” kardeş/yoldaş olduğunu hatırlatmaktan caymayın, bir iki dar kafa uğruna.
Aldırmayın anlamayanlara.
İlk küme düşen federasyon
Bu ne biçim iş yahu?..
Federasyon kuruldu, 92 saat sonra şike operasyonu patladı.
Yedi aydır kim şike yaptı, kim teşvik verdi, kimi küme düşüreceğiz diye çalıştılar, konuştular, kurullar, genel kurullar...
Sonunda ilk küme düşen Federasyon oldu.
Sebep?
Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne yollayabilecek iki belgenin sümen altı edilmesi.
Evet... Fenerbahçe’nin tüm şike operasyonuna ilişkin “büyük komplo teorisi” gittikçe güçleniyor.
Gerisi Aziz Yıldırım’ın mahkemede yapacağı açıklamaları bekliyor.