Şekilde görüldüğü gibi, Futbol Federasyonu’nun da üzerinde bir “futbol otoritesi” aranmaya başlandı ve kulüp başkanları Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’tan randevu aldı.
Yorumcu ile teknik direktörün Başbakan’a, kulüp başkanlarının Bakan’a, sokaktaki insanların birbirine dert anlattığı “özerk federasyonlu” ve “özel kanunlu” ilginç bir süreçten geçiyoruz; haydi hayırlısı.
Kanun var. Yetki var. Para var...
Daha ne olacaktı futbolun kendi işini halletmesi için?..
Silahlı futbol milisleri mi?
BİRİ “RACON” KESSİN
Futbolun içine yuvarlandığı “Marko Paşa sendromu” ilginç ama kaçınılmaz...
Çünkü Fenerbahçe ile “külah alışverişine giren” her federasyon gibi Mehmet Ali Aydınlar Federasyonu da fiilen olmasa bile “imaj” açısından işlevini yitirdi.
Neden?
Bir iki insan hakları ihlali, bir iki insafsız uygulama, operasyonu haklı kılma adına bir iki abartılı toplum mühendisliği derken, sabırlar taştı...
“Şike” her ne kadar zehirli bir konu olsa da her yere ve her şeye korkusuzca burun sokan “taraftarlık”, şikeyi de kendi kurallarıyla yorumlamaya başladı...
İpin ucu kaçtı.
Artık Başbakan mı olur, Bakan mı olur, CAS mı; “racon kesecek” biri lazım.
Gerçi sayın Başbakan futboldaki olaylar için “açmayın o konuyu” demiş, sayın Bakan bir kere topa girmiş ve Federasyon’a “kefil” olmuştu ama ümit dünyası...
Demek ki, federasyona özerklik ve özel kanunlar yerine, aşiret kavgalarında hakemlik eden “ihtiyar heyeti” tesis edilse daha iyi olurmuş.
BETERİN BETERİ
Sayın Bakan ile istişare edilecek konu ve muhtemel rica “Şikeciler cezalandırılsın, ligde küme düşme olmasın” !..
Düşme cezası ile hararetli, en dramatik ve en tehlikeli ilişkiyi yaşayan kulüp hangisi?
Fenerbahçe.
Hatta kendisi talep ediyor “beterin beterinden kurtulmak için” düşmeyi.
Peki, Sayın Bakan’dan randevu alan hangi kulüpler?
Beşiktaş ve Trabzonspor.
Diyeceksiniz ki, “vardır onların da bir endişesi”!
Evet var...
Fenerbahçe ile birlikte tüm Süper Lig kulüpleri cezalandırılacak çünkü!.. Gemi batacak. Yayın gelirlerinin yarıya düşmesinden daha ağır ceza olur mu?
ŞİMDİ “VASİ” LAZIM
Şimdi herkes “kuralları uygula, uyuma” diyor Federasyona.
Hatta Fenerbahçe bile.
Ve yine herkes Fenerbahçe küme düşmesin diye faaliyet içinde.
Hal böyle olunca Futbol Federasyonu’nun yok sayılmasından başka yol yok!..
Daha “yüce” bir erk, “şöyle olsun” diyecek; “o dedi” diye sorumluluktan kurtulanlar kararı beğenecek. Rahatlayacak. Beğenmeyen susacak.
Futbol Federasyonu bile.
Peki “özerklik” falan ne olacak?..
İsteyen kim?
İşler tıkırındayken, paralar akarken güzeldi özerklik. El yakarken olmaz olsun.
İşler düzelince tekrar mücadele ederler “futbolda vesayet istemiyoruz” diye.