Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir kere korkak/ürkek federasyon istemiyordum ben... Zor güç karar veren, baskı görünce kararından dönen, hiç istemiyordum.
Hele koltukta kalmak için eyyam yapan...
Aman aman !
Ve endişeliydim açık söyleyeyim.
Çünkü en zor, en savunmasız günlerini geçiriyordu Demirören Federasyonu.
Bir yanda “tek seçici” durumundaki Kulüpler Birliği, bir yandan ceza yağdıran UEFA ve her boyda tepetaklak Milli Takım.
Bu koşullarda “Futbol Siyaseti” diye bir olay varsa, yabancı sayısı yüzünden 17 kulübü karşısına alması intihardan farksızdı.
Lakin Demirören çıktı, herkese “gider” yaptı!
Evet; gider.
Selefinden eski başkanlara, “Niye şikecilere yardım ediyorsun ?” diyenden “Niye bize yardım etmiyorsun ?” eleştirisi yapanlara, “değiştirmeyen değişir”cilerden “değiştiren tahkimde hesap verir”cilere, medyadan milli takım hocasına kadar herkese.
Oh be...
Bakın, Futbol Federasyonu Başkanı aynı zamanda patronum olmasa yüz misli coşkulu yazardım.
Çünkü doğrusu böyle.
Masaya yumruğu vuracak, görevinin parantezinde faydalı ve adil bulduğunu sonuna kadar savunacak uygulayacaksın.
Beğenmeyen, başkasını seçer ona yaptırır.
Futbol Federasyonu, Türk Futbolu’nun gelişimi ve bekası için vardır, oradakiler bu yönde çalışmayı taahhüt etmiş adamlardır, hiçbiri futbolu sabote etmek gibi bir niyet taşımamakta, tam tersine uğraşmaktadır. Bireyleri veya kurumları memnun etmek gibi bir mecburiyetleri olmadığı gibi, düşünüp tartıp “uygun” olduğuna karar verdiklerini uygulamalıdır.
Ve uyguladı.
“Ben yaptım oldu” meselesi değildir bu... Gündelik çıkarların üzerinde karar alma ve uygulama hadisesidir.
Daha açık yazalım; işin doğrusunu kulüplerimiz bilse bir yabancı artsın, bir yabancı azalsın demezlerdi zaten. Dün “artsın” diyen bugün tahkim kapısında olmazdı. Dün azalsın diyen bugün artsın diyenlerin yanında yer almazdı...
Herkes eteğindeki taşları döksün şimdi.

Haberin Devamı

Vergi de kutsal futbolcular da!
Yeni gelir vergisi kanunu ile hangi futbolcuların vergileri dudak uçuklatacak hale gelecek?
Dudak uçuklatan para kazananların.
Ki, onlar büyük takımların “kutsal formalarını” giyiyorlar, taraftarları tarafından “kutsal emanet” gibi sakınılıp gözetiliyorlar.
Bir yandan da giydikleri “kutsal” milli takımı formasının koruması altındalar.
Bu kadar “kutsallık” arasında dibine kadar vergilendirilmiş kazançları da kutsal olsun bari!
Şaka bir yana, burası “çareler tükenmez” ülkesi.
Hele futbol gibi “makbul” bir sektörün kahramanlarıysanız, işvereniniz kendi parasını harcamıyorsa ve sayınız arz-talep dengesini sizin lehinize bozar durumdaysa...
Hiç heyecanlanmasınlar, ellerine geçen paranın aynı kalması için bir çare icat edilir; olan vatandaşa olur yine.
Yabancılara gelince...
Burayı tercih etmeleri için “en büyük” motivasyonları olan “vergi cenneti” imajımız biraz zedelenecek tabi!..
Ancak, pek çoğunda rastlanan “vergisiz ülkede dalgasını geçip para kazanmak” laubalililiği de son bulacak. Artan vergi ile birlikte can yakan paralar ödemek zorunda kalacak kulüplerimiz ise bundan sonra biraz ince eleyip sık dokurlar, kulübede oturtmak için elin adamına imza attırmazlar belki.