Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ben bu satırları yazarken sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Erivan’a gidip gitmeyeceğine karar vermemişti.
Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ise günlerce önceden ima etmişti Ermenistan -Türkiye milli maçında en üst düzeyde temsil edileceğimizi.
Sayın Deniz Baykal “Erivan yerine Bakü’ye gitmeyi” tercih edeceğini belirterek kestirip atmış, sayın Devlet Bahçeli Dünya Kupası eleme maçıyla ulusal politikalarımızın ray değiştirmesine temelden karşı çıkmıştı.
Milli maç mı milli sorun mu?.. Ankara tartışıyor, vatandaş şaşkındı.
Şimdi soru şu:
Bir futbol müsabakasının sırtına bu kadar siyasi sorumluluk abanır mı?
***
Derler ki, Çin ile ABD’yi minicik bir pinpon topu yakınlaştırdı.
Benim bildiğim o pinpon topu işin şov kısmıydı. Tüm yol haritaları, kâr zarar hesapları tamamlandıktan sonra sahneye konulan şov.
Türkiye’nin Doğu komşusu ile paslaşmasının alt yapısını duydunuz mu siz şimdiye kadar?..
Hadi biz bilmiyoruz; CHP Başkanı sayın Baykal da bilmiyor, MHP Başkanı Bahçeli de emekli ve muvazzaf dışişleri yetkilileri de. Bilseler bugüne kadar itiraz veya kabul ederlerdi.
Belli ki, “top” la başlıyor bizim tarihi açılımımız!
***
Futbol topu iri ve içine daha çok gaz sığıyor ama... O zaman Ermenistan - Türkiye maçı, maç olmaktan çıkıyor, Kafkasya’da ülkelerin geleceklerini kurgulayacak bir enstrüman haline geliyor.
Bizim işimiz spor... Bu milli maçın uluslararası siyasetimize etkilerini, siyasetçiler ve diplomatlar hesaplayacak...
Siyasetin ve diplomasinin bir Dünya Kupası grup maçına etkilerini ise biz.
Bilançoyu sorarsanız; daha sahaya çıkmadan içerdeyiz.
O yüzden endişeliyiz.
Hem siyasetçiler hem de biz.

Haberin Devamı

“Oruçluyken daha iyi spor yapılır”
Ramazan’la birlikte oruç/spor ilişkisi veya çelişkisi- yine gündemdeki malum yerini aldı.
Elmayla armudu toplamak mümkün olmadığı gibi “inanca dayalı” bir ibadeti, “bilimsel ve fiziksel” bir eylemden ne çıkarmak olası ne de bu konuda fikir çakıştırmak.
Oruçla spor yapmanın sakıncalarını anlatmanın, havanda su dövmekten farkı yok belli ki.
Geçen gün bir kanala Turgay Renklikurt hocamız telefonla bağlandı. Tek tek anlattı uzun açlık döneminde spor yapmanın risklerini... Kan basıncından başladı, enzimlerden çıktı. Su kaybının zihin/kas koordinasyonuna zararlarını ve performanstaki düşüşleri dile getirdi.
Hatta yaşamsal risklere değindi... İsim, yer ve olaylarla örneklendirerek.
Hemen ardından aynı ekrana bir vatandaş bağlandı ve bir cümlede hocayı çırak çıkardı:
“Oruçluyken  daha iyi spor yapılır”!..
Beyefendi esnaf ama bir bildiği olmalı... Program sunucusu sordu.
Yanıt; “Allah onun gücünü verir”!
Bilemiyorum, bu vatandaşımız araba kullanırken emniyet kemeri takıyor mu, çocuğunu aşılatıyor mu, kapısını kilitliyor mu, hastasını ameliyat ettiriyor mu, soğukta palto giyiyor mu?
Ve tüm bunları yaparken Allah’ın koruyucu ve kollayıcı gücünü dikkate almadığı için günaha girdiğini düşünüyor mu?
Allah insanları korur elbet...Ama akıllıları daha çok.