Dünkü Ağrı yazısına ilişkin kutlama, takdir ve teşekkürleri Milliyet Spor Sayfası adına kabul ettim!
Çünkü, Melih Gökçek’in pişirip, Cemal Aydın’ın servis yaptığı “yıllık olağan futbol skandalı” Türkiye’nin gündemini alt üst ederken, kolay değildi Ağrı Eleşkirt’teki Güneykaya Kayak Tesisleri’nin ve amatör sporcuların feci durumunu manşete çekmek.
Ancak Milliyet yapabilirdi ve yaptı.
Kamu çıkarı ile cıvık reyting arasındaki fark budur işte.
Her uyduruk ve lüzumsuz futbol haberinin neleri perdelediğini düşünebiliyor musunuz?
Soruyorum size... Gedikli yöneticilerin bedava reklam için bir bardak pis suda kopardığı fırtına mı önemlidir, daha bir gün önce şehit rütbesi “binbaşı”ya kadar ulaşan Ağrı’da, son spor yuvasının da heba olup gitmesi mi?
Hangisi daha çok okunur demiyorum. Çünkü neyin daha çok okunması gerektiğine de yazanlar karar vermektedir artık... Soru; hangisi önemlidir?
Ağrı’yı adım adım gezmiş bir gazeteciyim ben... Aşağı Küpkıran Köyü’nde milli kayakçıların katığına ortak olmuşum. Acılarını, umutlarını kulaklarımla duymuşum.
Dün arayıp kutlayanlar arasında Ağrı’nın efsanevi valisi Lütfü Yeğenoğlu da vardı ve o da Küpkıran Köyü’ndeki milli dramı yerinde tespit ettikten sonra Günaykaya tesislerini yapma kararına nasıl vardığını anlattı uzun uzun.
Çok önemli bir kamu görevi yaptığımız için teşekkür ederek... Mücevher gibi tesisleri paçavraya çevirenleri lanetleyerek...
Ve yetkili insanların milli serveti kurtarmak için harekete geçmesini dileyerek...
Mümkün mü?
Bilemem... Ama biz takipçisi olacağız. Bu bir Milliyet tarzı.
* * *
Gelelim futbolun “müthiş” gündemine: Sayın Melih Gökçek, sayın Cemal Aydın çok başarılı, kaliteli, iyi insanlar olabilir.
Lakin Gökçek, Aydın ve aynı ekolden spor adamları futbola zarar vermektedir.
Fena halde demodedirler bir kere.
Ankara labirentlerini bilmek ve bu karanlık labirentlerden ele geçirdiklerini gerek siyasi gerekse kişisel itibarları doğrultusunda değerlendirmek, bu arada futbolu, hakemi, kurumları yerin dibine geçirmek eskiden “mühim adam” imajı yaratırdı. Artık değil.
Şimdi sadece “derin futbol adamı” olarak algılanıyorlar ve her düzeydeki futbolseverin nefret sayfalarına yazılıyor eylemleri.
Ne olmuş maçına verilecek hakemi önceden biliyorsan?
Bildin de ne yaptın futbola fitil sokmaktan başka?
Hakemi arayıp, “Ben biliyorum senin atanacağını” demenin kime ne faydası var, senin bu gıllıgışlı işlere çok hakim olduğunu kanıtlamaktan başka?
“Birikimlerini” daha önce takımın ve kendi çıkarın için kullandın mı acaba?
Sayın Gökçek, sayın Aydın ve benzeri ekolden spor adamlarının birikimi buysa, artık lazım değildir futbola. Demodedir. Zararlıdır.
Eksik olsun.