Almanya’da kaç vatandaşımız var?.. 3 milyon civarında değil mi... Anavatanda yaşayanların yaklaşık 20 de 1’i yani.
Peki Almanya’daki bu geniş ailemizden çıkan genç futbol yetenekleri, 20 katı nüfustan çıkanların üç-dört katı ise bu size ne anlatıyor?
“Burada en az 20 misli yetenek olmalı ama kaybolup gidiyor”!
Buharlaşıyor her şey.
Aynen “sahtekarlık” gibi...
Bakın, Deniz Feneri Alman Adaleti’nin çabası.
Futbolda bahis şikeleri Alman Adaleti’nin çabası.
Sahte formayla basketbolcu oynatmak rezilliği bile Almanya’da ortaya çıktı.
Ufak bir mantık yürütmeyle, tüm bu rezilliklerin bizde yirmi katı olmalı.
Siz hiç rastladınız mı?
Demek kaybolup gidiyor sistemin çarkları arasında.
Hatta Alman Adaleti’nin pişirip önümüze servis ettiği yolsuzluk ve dolandırıcılıklar bile örtbas ediliyor.
Korkarım Bahis Şikesi’ni de böyle bir son bekliyor Türkiye’de...
Çünkü avantacılar kalabalık. Avantacılar güçlü. Avantacılık yaygın. Bulaşmamış olanlar bile “Bir gün bize de düşer” diye kuyrukta.
Üçkağıtçılık değil dürüstlük istisna!
Çürük elma bir-iki taneyse fırlatıp atabilirsiniz belki. Ama sepetin yarısı çürümüşse diğerleri de “Keşke çürüsem ve köşeyi dönsem” diye bekliyorsa sepeti kaldırıp atmanız lazım ki, futbolda bunu başarabilecek bir otorite tanımıyorum ben.
Mecburen birkaç günah keçisi bulacağız. İbret olsun diye cezalandıracağız.
Sonra... Sonra tertemiz olduk sanmayın.
Sadece fren.
Temizlenmek için nesillere ihtiyaç var. Tüm bu kadrolar, yönetici modeli, menajerlik sistemi ve tepkisiz halk tipi değişecek ki, temizlikten ve çürük elmalardan bahsedelim.
Biz göremeyiz ama bugün karar verilirse çocuklarımız belki...
Peki karamsarlıkla kaderimize razı mı olmalıyız?
Asla. Yakaladığımıza acımamalıyız. Milli futbolcuymuş, ünlü spor adamıymış, bizim takımdanmış, dostumuz arkadaşımızmış; bırakın bunları. Özellikle futbolun içinden gelen, bu işleri yapmamışsa bile yapanları bilip göz yuman, yaşamını ahbap çavuş ilişkileri üzerine kuran futbol yorumcularına dikkat!
İlk onlar dejenere etmeye çalışacak şikeyle/avantayla mücadeleyi... Hatta başladılar bile.
Her kim ki, rezalete bulaşmış bir kişiye, takıma, kulübe, dolaylı da olsa arka çıkmaya veya acındırmaya çalışırsa, şike konusunda laf kalabalığı yaparsa, onun mutasyona uğramış bir mikrop olduğunu bilin.
Bilin ve mücadele edin.
Mikroplar temizlenebilir mi?
Hayır.
Bir süre daha temkinli ve çekingen olmalarını sağlayabiliriz sadece.
Hayat mücadele.
Bu mesele Mahmut Özgener Federasyonu’nun rüştünü ispat etme fırsatıdır ve en ufak kaytarması hoşgörü ile karşılanmayacaktır.
En azından bizim tarafımızdan.