Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gözümüzün nuru, medarı-ı iftiharımız, dünyanın kıskandığı Fenerbahçe-Galatasaray derbimize “yine” hakem kan doğradı!..
Oh ne güzel...
Boş verin futbolu, futbolcuyu, hocaları... “Hakem asmaca” oynayalım!
Sonucu beğenmeyen “mağdur edebiyatına” girer, beğenen tabelayı gösterip “kıs kıs güler”... Hakem biraz ortada görünmez, haftaya küllenir, iki hafta sonra unutulur, yeni sezona bir istatistik verisi olur geçer gider.
Ben de diyorum ki, daha önce pek çok meslektaşını olduğu gibi, asıl Fenerbahçe-Galatasaray derbisi Ali Palabıyık’ı mahvetti.
Nasıl mı?
Birincisi, ülke futbolunun en büyük rekabetinde yirmi yıllık sıra dışı öyküsüyle zaten netameli bir hale gelmiş bu derbiyi, eli titremeden mide krampları geçirmeden yönetebilecek bir hakem yoktur.
O maça çıkan tüm hakemler bilir ki, Hz. Ali’nin kılıcı gibi olsalar yine suçlanacaklar.
Endişelenirler... Endişe hata doğurur.
“Aman benden bilmesinler” psikolojisine girerler ve kişisel standartlarını değiştirmeye başlarlar. Kimi daha çok kart çıkarır, kimi daha az. Kimi disiplini abartır, kimi fazla hoşgörülü olur.
Niyetin kazanmaksa, işi hakeme bırakmayacaksın yani.
Ali Palabıyık da derbinin netameli öyküsüne eklenmiş kurbanlardan biridir bence; tetikçi veya kötü niyetli değil.
Fenerbahçe-Galatasaray derbilerinde hakemlerin ayarını bozan ikinci unsur, sahadaki kısır futboldur.
Bakınız en yakın örneğe... Biri en kötü sezonunu geçiren, diğeri şampiyonluğa niyetli iki takımın farkı olmaz mı? Diyelim ki, derbiler başka... O zaman tersi... Kaybedecek takım şahlanır mesela.
Ama yok birbirlerinden farkları. Adeta sonucu tayin etmeyi hakeme yükleyen, gol değil hakem marifetiyle avantaj bekleyen bir mücadele sürüp gitti ortada. İlk yarı kırmızı kart olmasa, başka aksiyon yok koca 45 dakikada.
Futbol yoksa kimi seyredecek insanlar?.. Kimi konuşacak? Kimi sanık sandalyesine oturtacak çalınan hayalleri için.
Hakemi.
Gerçi konuşulmak için elinden geleni yaptı o da!
Ne kadar futbol, o kadar hakem işte.
İspatı mı?..
Beşiktaş-Başakşehir derbisi...
Hocalar satranç oynayıp futbolcular sanat sergilediğinde, hakem görünmez bir adalet meleği oluveriyor işte.
Sahi, Başakşehir’i şampiyon yapmak için ant içmiş komplocular niye o maça değil de Fenerbahçe-Galatasaray maçına müdahale ediyor?
Artık kulüpleri yönetenler de farkında taraftarın önüne hakemi atarak yetersiz futbola kılıf icat edemeyeceklerinin, idari/mali ve tercih hatalarını örtemeyeceklerinin.
“Ancak rakip eksilirse kazanabilirdik” veya “Bir de yetmez iki tane atılmalıydı” demeye de gönülleri varmıyor; hakem infazını daha büyük komplolar ile süsleyerek koyuyorlar hoşnutsuz kitlelerinin önüne.
Kimse, “kazanacak kadar iyi değildik” demiyor. Eksik rakip, armut piş penaltısı falan istiyorlar düpedüz.
Fenerbahçe-Galatasaray derbileri tam anlamıyla temcit pilavı.
Aynı futbol, aynı sonuçlar, aynı demeçlerden bıkmıyoruz da tek şikayetimiz “aynı hakemler”. Bu bir model artık. Ve ne yazık ki, olanca hızıyla sürmesi muhtemel.
Bizde bu ense, futbolu ezenlerde bu cüret varken daha çook başımız ağrır Fenerbahçe-Galatasaray derbilerinden sonra.