Beşiktaş’ın ve onun “kalfalıktan ustalığa evrilen” Başkanı’nın şu günlerde yaptığı en önemli iş nedir?
Dün Quaresma, bugün Guti, yarın Robinho mu?
Hayır... İlk iki tanesi bile müthiş bir şeydir ama Beşiktaş ve onun Başkanı’nın memlekete yaptığı asıl hizmet, bunların çok daha üzerindedir:
Kendimizle yüzleşmemizi sağladı Yıldırım Demirören!..
Gerçek yüzümüzü ortaya çıkardı.
Tabi varsa!..
Ona “yeteeer” diye bağıranlar, bugün yaltaklanıp göklere çıkardıkça, anladık ki renk aşkı “transfer aşkının” alt başlığı...
“Bundan doğal ne olabilir” demeyin... Aynı vatandaşlar, zaman ve mekâna göre her şeyi eleştiriyorlar. Bazen maliyeci, bazen ekonomist, etikçi, ahlakçı, gelenekçi ve en Beşiktaşlı olabiliyorlar.
Oysa paranın, pulun, borcun önemi yokmuş. Yapılanma, amatörler, tesisler falan palavraymış... Prensip, duruş, hikaye imiş...
Hani onlar “yeter” diye bağırırken biz destek veriyorduk ya sayın Demirören’e... “Tribüne aile sıcaklığını soktu, kucağında çocuğu ile kupa alarak futbola insani unsurlar taşıdı, deplasmana eşlerle gitme ve gidilen yerdeki ihtiyaç sahibi kadınlara yardım götürme kararı ile sosyal sorumlulukları hatırlattı” falan diye...
O gün dalga geçen bugün ağzı kulaklarında kişiler, bir kere daha anlattı bize hayatın gerçeklerini:
“Para var huzur var”.
Ne uğraşacak Yıldırım Demirören...
Onu, “bizim bir karton sigara alırkenki kadar düşündüren parayla” sütliman etti ortalığı.
Üstelik -öyle ya da böyle- parayı da geri alır.
“Ustalık” budur işte.
Bu arada... Madem paradan anlıyorlar. “Aynı maddi bakışla” transfer aşıklarının midesine bir ağrı sokayım:
Bu dehşet transferler, zaten yüklüce alacağı olan birinin parasını kurtarmak için son yatırımı olarak düşünülebilir pekala.
Yıldırım, Kutlualp’i küçümsemiş!
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, ekranda canlı yayınlanan Divan Kurulu’nda Hakan Bilal Kutlualp’i yönetimden kovarken, iki gerekçe göstermişti:
Birincisi, “Her olumlu işi kendine mâl etmeye çalışıyorsun”...
İkincisi, “Kulübün değil kendi çıkarların için medyaya haber fıslıyorsun”.
Hata etmiş!..
Kutlualp’i küçümsemiş...
Belki eskiden “fıslıyordu” medyaya ama bugünlerde “medyanın fısladıklarıyla” yükleniyor Aziz Yıldırım’a müstakbel Fenerbahçe Başkanı Kutlualp (!).
Evet... Medya, Fenerbahçe hakkında dava konusu olacak, gerçekliği bir türlü kanıtlanamayacak haberler varsa, önce Kutlualp’e veriyor. O Fenerbahçe’yi köşeye sıkıştırıyor. Medya “Kutlualp söyledi” diye yazıyor.
Alan memnun satan memnun.
Tabi, arada sırada manşet olmak isteyen bir muhalif ve onu kontrol eden medya açısından.
Lakin aynı sebepten, Fenerbahçe Başkanlığını aklına bile getirmemesi gerekir Kutlualp’in.
Çünkü Fenerbahçe başkanlığı tekil ve dominant bir pozisyondur... Ahbap çavuşlarla gelinmez, gelince paylaşılmaz, oraya bedel ödeyecek olanlar oturamaz.