Derdimiz bitmedi! Yeni durumlar yeni sorunlarla geldi. Türk Ceza Kanunu’nu öğrenmek yetmedi, şimdi Yargıtay’ı çözüp UEFA tüzüğünü incelemek devri.
Neden mi?
Buyurun size on puanlık uzmanlık sorusu:
Fenerbahçe ile Beşiktaş’tan bir sürü seçilmiş ve atanmış ceza almış...
Sebebi ne?
Şike ve çete.
Hukuki aşama henüz bitmemiş ama hükmü veren koskoca mahkeme... Yargıtay sağından solundan kırpsa bile, ortada suç da kalacak suçlu da.
Peki...
Nasıl oluyor da UEFA’nın ikinci adamı Şenes Erzik “Yargı ayrı, futbol ayrı” diyebiliyor?
UEFA hukuk labirentlerinin bir numarası Levent Bıçakcı “Fenerbahçe ceza almaz” diye nasıl garanti veriyor?
Mahkemede suçlu, UEFA’da masum!..
Bu nasıl iş dostum?
Evet... Sıradan insanlar hayret ederken, ekmeğini gündelik kaosla yoğuranlara “açık büfe Halk-Ekmek” gibi geliyor bu durum.
Kucakla götür stüdyoya. Ye babam ye...
Neyse. Onların iştahı ve yolu açık olsun; biz anlamaya çalışalım.
Hemen takvimleri geri sarın ve Aykut Kocaman’ı hatırlayın.
Ne demişti Fenerbahçe’nin hocası:
“Futbol bilgeleri otursun, şike denilen maçları incelesin. Bir tanesinden şüphe duyarlarsa mesleği bırakırım”.
Sahi... Bizim futbol uzmanları her meslekten boy boy. Anlamadıkları, bilmedikleri yok. İcabında Morinho’yu bile sözlüye kaldırıp çaktırırlar... Niye o maçlar oynandığı günlerde bir tanesi bile şikeyi anlamadılar, hissetmediler?
Demek ki, “görünmüyordu” sahada. Şimdi Tahkim’e kızıyorlar “kör müsün” diye!
İşte, bazılarının çok kızdıkları ve sokağa çıkmalarını bile yasakladıkları Futbol Federasyonu ile onun kurulları da aynı şeyi söyledi:
“Şike sahada görünmedi”!..
Peki Mahkeme neyin kararını verdi?
“Futbolun arkasından çevirilen tezgahların”...
Bir adam birini kazıklamış olabilir. “Şike yapıcam” diye parasını da almış olabilir. Diğeri fellik fellik şikeci arayabilir. “Aha budur” diye at/avrat/döviz verip söz alabilir.
Federasyon ve kurulları sahada yaşanana bakar.
UEFA, Federasyon ve kurullarının kararına...
Mahkeme eyleme... Gol kaçtı mı, skor kaçtı önemli değil; o futbolun arkasından oynanan oyunlar sonuca ulaşsa da ulaşmasa da cezayı kesiverir.
“Yargı ayrı, futbol ayrı” bu demektir.
Bu yüzden başkanı/yöneticisi mahkumiyet kararı alsa, Yargıtay onaylasa da, UEFA Disiplin’i o kulübe yeni cezalar ihdas etmeyebilir.
Aziz Yıldırım fedaileri için de Aziz Yıldırım düşmanları için de fark etmiyor böyle kavramlar.
Birileri UEFA’dan Yargıtay’a “içtihat” çıkarıyor, diğerleri Mahkeme kararından UEFA’ya “yol haritası” çiziyor.
Aklı karışık sıradan futbolsever bir yıldır ne yapacağını bilmiyordu, bir iki sene daha bilemez bu gidişle.