Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe Divan Kurulu’nda başlayan ve dünkü Koç/Mosturoğlu basın toplantısıyla ivmelenen “Yeni İletişim Stratejisi”, spor medyamız ve bu medyayı izleyen, oradan bilgilenen “futbolsever halkımız” açısından tarihi bir açılımdır.
Bir araştırmacı için Osmanlı arşivlerinin açılması ne kadar önemliyse, bir Fenerbahçeli, bir basın mensubu için o kadar tarihi ve önemli!
Düşünsenize... Tecrübeli bir Fenerbahçe muhabiri, meslek hayatının yarısını kapalı kapıların aralığından haber cımbızlamakla geçirmiştir.
Aslında koşullar hepimizi etkilemiştir. Hepimiz paranoyak olduk Fenerbahçe konusunda!
* * *
Mesela...
“Sorun, doğrusunu söyleyelim” tarzında yeni Fenerbahçe yöntemi, “iyidir hoştur” da... Aynı zamanda çok önemli bir soru barındırmaktadır içinde.
Tek kelimelik ve hayati bir soru:
Neden?.. Ne değişti?
Böyle sorular sormayı bize Fenerbahçe öğretti!
“Fırat kıyısında kaybolan keçiden” nasıl bu ülkeyi yönetenler sorumluysa, Fenerbahçe’deki her hatanın sorumluluğunu cesaretle üzerine alan Ali Koç devri mi başlamak üzeredir acaba Fenerbahçe’de?
Çünkü bizim bildiğimiz başkan Aziz Yıldırım’a böyle bir itirafı yaptıracak güç, henüz icat edilmedi.
Şimdilik şüphe... Yaptığımız, öküz altında buzağı aramak.
Ama 10 yıl sonra Fenerbahçe ray değiştiriyorsa ve bu değişikliği 10 yıldır direksiyonu tutan değil bir başkası açıklıyorsa ve Fenerbahçe söz konusuysa, müsaadenizle biraz spekülasyon yapalım!
Sayın Yıldırım yoruldu mu acaba?
Bilinmez.
En iyisi, yanıtını zamana bırakalım.
* * *
Lakin, başka bir “neden”in cevabı, yani “Yönetimin hedefi nedir” sorusunun yanıtı apaçık ortadadır.
Kimin fikri ve kime rağmen yapılırsa yapılsın “Yeni İletişim Stratejisi” uygulamasının itici gücü, ne medyanın değerinin anlaşılması, ne de günde 39 sayfalık Fenerbahçe haberlerinde yalan oranın azaltılmasıdır...
Aragones’i korumak, futbolcuları kollamak bile hikaye!
Bunlar “yan ürünler”dir.
Çok daha vahim bir gerekçe vardır:
Tribündeki bölünme...
Bu yaşamsal sorunla baş edebilmek için medyayı yanına almak niyetindedir Fenerbahçe ki, son derece haklıdır... Koç ve Mosturoğlu dünkü basın toplantısında ahiret sorularına yanıt vermeye çalışmışsa, bu yüzden.
Asıl mesele, tribünden tribüne metastaz yapan kansere çare aramaktır.
Biz medya mensupları, yine dekor oluyoruz galiba.
* * *
Olsun...
Medya bir tür kamu hizmeti yapmaktadır ve asıl niyeti tribün haracı yemek olanların, tribünden geçinenlerin, masum muhalefeti bu çıkarları doğrultusunda kullanmasına yardım etmemelidir.
Fenerbahçe ile medya arasındaki “kazan-kazan” hadisesidir özünde.
Yürürse... Medya habere ulaşacak, Fenerbahçe zorbalardan kurtulacaktır.
Mütedeyyin Fenerbahçeli’nin doğru ve bol bilgilendirilmesi de cabası.
Niye “tarihi” olarak nitelendirdiğimi anladınız mı?