Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kayserispor Kulübü Onursal Başkanı ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin “baba” manifestosunu okuyup izlemişsinizdir. Hakemleri “ayar” etmek için “Başka güçlerimiz var, kullandırmayın”diyor. “Allah’a şükür” bir kere kullanmış sonuç almış...
Gerekirse bir daha yaparmış!
Ne diyelim; eline ve gücüne sağlık.
Bu ülkenin skandalları o kadar açık, o kadar sık ve tahammül gücünün o kadar üzerinde ki, hiçbir eleştiri/kınama/tepki, aldığımız yaralara pansuman olamıyor.
Ve her geçen gün “çıta” yükseliyor.
Yanlış anlamayın; “rezalet çıtası”.
Ne diyelim Kayserisporlu sayın siyasetçiye ? Futbolun marka değerinden mi bahsedelim? Siyasetin futbola karışmasındaki sakıncalardan mı ? Etik maliyetten mi? “Kimseye acımıyorsan, ima ettiğin makama saygı göster”mi diyelim?
Yoksa, “Böyle yaparsan bir daha seçmezler seni” diye mi korkutalım?
Çoktan aşılmış bunlar.
Başkan’ın “gücü” her ne ise, kullandırtıyor kendisini. Başkan kullanıyor. İşe de yarıyor. Paşalar gibi seçilir yine. Ayıp/günah yok.
Peki Avrupa’da neden olmuyor?.. Mesela Münih Belediye Başkanı Christian Ude’nin, Bayern Münih gole giderken uydurma bir ofsayt çalındı diye “Kullanırım gücümü ha” dediğini duyabilir misiniz?
Diyelim ki, çıldırdı ve söyledi. O belediye başkanını ertesi gün makamında görebilir misiniz?
Gelin aşağıya... Almanya’da hakemin rakip takımı bilerek kolladığına inanabilir mi hiç kimse. Bağırıp çağırınca, federasyonun ve hakemlerin ayağını denk attıklarından emin olabilir mi?
Daha inin. Sokağa... Hangi Alman, takımının yöneticilerinden veya onursal başkanından böyle tehditler talep edebilir? Hangi İtalyan, Hangi Fransız?
Sayın Özhaseki’ye kızmamalısınız!.. O Türkiye’nin gerçeklerine ve makamının gereklerine göre davranıyor. Futbol böyle burada. Siyaset böyle. Yöneticilik, Federasyon böyle. Sokak böyle.
İşin kötüsü, her geçen gün çıta yükseliyor rezalette.
Maalesef...
Aktörler değil, oyun kötü.
Özhaseki, sadece rolünün hakkını veriyor.

Haberin Devamı

İstemiyorum Hiddink’i!
Bu saatten sonra Futbol Federasyonu, Hiddink’i getirip, Trapattoni’yi de onun yardımcısı yapsa, fark etmez. Hiçbirini istemiyorum artık!
Ben kim miyim?
Bir TC vatandaşı... Milli Takım’ın doğuştan taraftarı ve onun üzerinde tasarruf hakkı olan yetmiş milyondan bir kişi. Hem sorumlu, hem yetkiliyim. Hem desteklerim hem hesap sorarım. O benim temsilcim. Herkes gibi haklarımı Federasyon’a devretmiştim. Vazgeçtim.
Çok vardır benim gibi.
Çünkü sevgili Federasyonumuz daha gelmeden bitirdi Hiddink’i... Belki suçu yoktur adamın, ama geldi/geliyor/gelecek hikayeleri sıktı artık. Nedir bu hoca; Mesih mi?.. Boncuk mu var burnunda?
Muhtaç mıyız, mecbur muyuz anlamadım.
Fotoğrafını görünce sinir oluyorum artık. Gelip işe başlasa, kesin parasına takacağım. Yarın imza atsa, ne zaman tanıyacak futbolcuları, nasıl izleyecek, nasıl seçecek; onunla mı uğraşacağım.
İstemiyorum kardeşim. Bir oyum var, reddetmek için kullanıyorum.
Dedim ya; suçu yok belki Hiddink’in... Ama Federasyon yüzünden, yüzünü görmeden nefret ettim.
Milli Takım’ı yüceltmek, başarılı kılmak, sevdirmekle yükümlü olan Federasyon’a helal olsun.