Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İnanılmaz!.. Dehşet... Vahşet... Hatta hıyanet !
Bir insan bu kadar mı yanlış anlaşılır?
Ya da, bir insanın niyeti bu kadar mı çarpıtılır?
Tabi üçüncü bir şık daha var ki, o daha vahim...Ona rezillik diyebilirim:
Bir ülkenin vatandaşı, kendi milli takımı ile bu kadar mı yabancılaşır?
Konu, Aykut Kocaman’ın, Futbol Milli Takımı primlerine ilişkin sözleri.
Ne demiş Kocaman?
“Milli Takım başlı başına cazibe merkezidir. O yüzden galibiyet primlerini fazla buluyorum”.
Yoruma bakın:
“Çok ayıp. Sana ne futbolcuların alacağı paralardan?.. “
Yahu Aykut Hoca, Milli Takım formasının yüceliğinden ve değerinden bahsediyor. Parayla ölçülemeyecek bir şeref olduğunu söylüyor. “Milli futbolculardan kesip, bana verin” mi diyor paraları?
Neyini ayıplıyorsun be kardeşim?
Başka yorum:
“Sen sıkıştığın zaman yüz binlerce lira prim vermeyecek misin Fenerbahçeli futbolculara”!
Pes...
Fenerbahçe kritik bir maç için adam başı bir milyon da prim verebilir. Orası bir kulüptür. Profesyonel futbolcular oynamaktadır. Bugün Fenerbahçe’de, yarın Galatasaray’da, öbür gün Endonezya’da...
Milli Takım’ın primini arttırmak ise bir anlamda- ayıptır. Vermeseniz, oynamayacaklar anlamına da gelebilir. Memlekete yaşatacakları sevinçten sonra ödüllendirmek başka, iyi oynasın diye para vermek başka.
Milli Takım ile kulüp takımının farkını anlamayana, anlamak istemeyene, bilmeyene, öğrenmeyene, pes müsadenizle.
Aykut Kocaman’ın “Milli Takım primlerini çok buluyorum” demesinden aleyhine delil çıkaranlara yazıklar olsun.
Çünkü Aykut Hoca’ya değil, bu memlekette Milli Takım’ı milli hislerle destekleyenlere hakaret ediyorlar, farkında değiller.
Milli futbolcuları gözden düşürüyorlar farkında değiller.
O forma için yanıp tutuşan gençlerin duygusuz, sevgisiz, egoist “paragözler” olduğunu iddia ediyorlar, farkında değiller.
Kanlarındaki zehirli yabancılaşmayı masum insanlara enjekte ediyorlar, farkında değiller.
Bilerek yapıyorlarsa, söyleyecek laf kalmıyor; sadece pes.


Nereye Uygun ?
Üç yılda Süper Lig’e sıçrayan ve bu mucizeyi tamamen alt yapısıyla beceren Bucaspor, sezon başında Teknik Direktör Bülent Uygun ile anlaşıp transferlere başlayınca yüreğim cız etmişti. Takımı sırtlarında Süper Lig’e taşıyan ve Bucaspor’la birlikte en üst lige terfi etmesi beklenen futbolcular, adeta tasfiye edilmekteydi.
Tam 26 transfer yaparak Süper Lig’in rekortmeni oldu Bucaspor.
Feci bir adaletsizlik örneğiydi, ama kalemimi tuttum işlerine karışmadım.
Bucasporlu emektar futbolculara ihtiyaç duymadıkları farklı bir planları olabilirdi. Yetki ve sorumluluk Bülent Hoca’daydı. Süper Lig’e çıkaran futbolcuların üstesinden gelemeyeceği hesapları vardı belki de!
Neredeee...
Yedinci haftada istifasını verip Bucaspor’u terk etti Bülent Uygun.
Niye?.. Eskişehirspor’la çalışmak için.
Bucaspor Başkanı Şeref Üstündağ’ın, Radyospor’dan Aydın Cingöz’e söylediğine göre Bursaspor maçından sonra Eskişehirspor yöneticileriyle masaya oturmuş Bülent Uygun.
Ben davalardan bıktım; bu davranışın adını siz koyun!
Eskişehirspor da aptaldı sanki... Bucaspor’u ters yüz edip olmadık zamanda “elveda” diyen bir hocanın kendilerine neler edeceğini hesaplayamazdı!
Yazık...
Bülent Uygun, Bucaspor’un çizgisini mahvettikten sonra başarısız olsa bile anlayabilirdim
Ama bırakıp kaçınca...
Çok yazık. Bir kariyer daha tükendi.