Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hastalık derecesinde taraftarları bir kenara bırakıyorum. Onlar için kazanılmayan her maç kaybedilmiş anlamına gelir. Rakip ezilmemişse, hafta sonu kâbus gibi geçmiş demektir!
Ama siz...
Siz derbiyi neden beğenmediniz?
Boksta “olası nakavtı”, Formula Otomobil Yarışları’nda “muhtemel kazayı” görmek için ekrana yapışanlar tarzında bir gözlemci misiniz yoksa?
Ancak o durumda bunca büyük hayal kırıklıkları yaşayabilirsiniz.
Adeta oynanmış gibi gelebilir derbi!..
* * *
Değil mi ama?..
Ne Aykut Kocaman’ın kaderi belirlendi, ne Alex ile ilişkileri, ne patlama, ne çatlama...
Beşiktaş da aynı.
Schuster fantezilere devam etti, koskoca yatırımın kaderi çizilmedi.
Skor bile başladığı gibi.
* * *
“Muhtemel kaza” arayanlardansanız, mecburen “Niang o golü atsaydı”, Beşiktaş son vuruşları yapsaydı” türünden “bilim kurguya” dalacaksınız ki, o işin feriştahı Hollywood senaristleri tarafından yaratılmış “Geleceğe Dönüş” filmidir.
“Şöyle olsaydı böyle olurdu”nun zirvesi...
“Paralel Evren” fantezisi...
Kimbilir; belki Niang, Dia, Alex topu kaleye iyi nişanlamış ve paralel evrende Aykut Kocaman’a “Ben demedim mi” methiyeleri çoktan başlamıştır.
Veya Aykut Hoca bavulunu toplarken, yüzde 70’e varan topla oynamanın hakkını vermiş Beşiktaş, Kadıköy’de fark atmış ve erken şampiyonluktan bahsetmeye başlamış olabilir başka bir paralel evrende.
Sizi memnun ediyorsa patlamış mısır eşliğinde devam edin.
Lakin elimizdeki, bu derbidir.
* * *
Fena da değildir.
Mücadele, disiplin, niyet, ambiyans, etik açılarından sınıfı geçmiştir. Gol de vardır, pozisyon da. Hatta “kıran kırana”dır. Zevklidir.
Skor, bir “kaza”ya yol açmadıysa hor görmenin ne anlamı var?
* * *
Daha doğrusu, vatandaşlarımız neden bu durumdalar?
İki sebepten:
Birincisi Fenerbahçe gibi dev bir kulüp bu derbiden “milat” çıkacağını iddia etmiştir!..
Düşünsenize “dramı”!
Savarona’nın daha büyüğünü, güzelini yapmışsınız, Fenerbahçe açıklarında yelkenleri doldurup da yürütsün diye rüzgâr duasına çıkmışsınız.
Muska da yazdırın bari.
* * *
İkincisi, Beşiktaş’ın “sıra dışı” yatırımlarıdır. O kadar sıra dışı ki, maçlarının da sıra dışı olacağı gibi yanılgı yaratmıştır kamuoyunda.
Yıldız topçu, sadece iyi topçudur; mucize değil.
Ve futbolda en önemli unsur rakiptir.
Üzerine üç kişi basan Quaresma ne yapacak? Beşiktaş’ı frenleyen Fenerbahçe’nin bu baskısı mıdır, İbrahim Üzülmez’in sağ bekte oynaması mı?
Bir üçüncüsü ise “normal”den hoşlanmayan medyadır ki, onu geçelim.
* * *
Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın “açık” veya “örtülü” deklaresi gerçekleşmeyince, keyifli sayılacak bir derbi hayal kırıklığı yaratıyor işte.
Ağzı burnu kan içinde ringe serilmiş bir boksörle sonuçlanmayan boks maçı, kaza yaşanmayıp otomobiller parçalanmayan Formula yarışı bittiğinde, saatlerdir oturduğu koltuktan “Of ne sıkıcıydı” diye kalkan adamların halet-i ruhiyesi.
Hadi “dolduruşa gelen” sokaktaki adamı anlarım da profesyonel yorumcular neden “paralel evren”e daldılar; onu anlamıyorum.