Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tribünlerin, camianın ve dahi bu takıma parasını, emeğini koyanların şoka girmesinden doğal ne olabilir? Müthiş hocası, geniş kadrosu, parası, pulu, tıka basa stadı ile futbolun çınarı Fenerbahçe, ilk kez Süper Lig’de sahaya çıkan Ümraniyespor’la zor güç berabere kalarak sezona kapıyı bırakıp pencereden girdi. Üst baş perişan moral yerlerde.
Parola “şampiyonluk” işaret “rezalet”… Bu ne biçim başlangıç böyle?
Üstelik Kadıköy’deki skandalın bahanesi bile yok. Olsa olsa, Ümraniyespor’u hafife alıp Zajc’sız tek orta sahalı ofansif bir takım kurmayı ve rakibe fark atmayı planlayan Jesus’un ihtirası.
Pahalıya patladı… Çünkü, “kapalı kutu” Ümraniyespor ilk Süper Lig maçıyla açıldığı anda içinden on bir tane çetin ceviz döküldü Fenerbahçe sahasına… Formaları değiştir, asıl o Fenerbahçe!
Ev sahibi önde baskıyla rakibi çıkartmıyor mu; Ümraniyespor aynısı. Fenerbahçe topu kaptığında direkt kaleye mi gidiyor; Ümraniyespor daha iyisini yapıyor. Üstelik yok hükmündeki Fenerbahçe orta sahasına karşılık Oğuz’un organize ettiği çok daha dirençli bir orta sahası var ligin yenisinin.
Bakmayın ilk yarıda Fenerbahçe’nin attığı iki gole, oyun kurdurtmadı Ümraniyespor rakibine. Baskı kurup topu kazansa bile kullanmasına izin vermedi. Geri alıp Fenerbahçe kalesine indi. Fenerbahçe gollerinin biri penaltıdan diğeri geçişte doğru koşa atan Rossi’nin kale önündeki Valencia’ya al da at dediği toptan. Hiç olmazsa Ümraniyespor gibi kornerlere iyi hazırlansaydı bari Fenerbahçe.
Henüz 48. saniyesinde Altay’ın refleksi ile mağlup duruma düşmekten kurtulan, Valencia’nın kötü, King’in yok gibi, Peres’in Geraldo karşısında çaresiz kaldığı, Glumac’ın Szalai üzerinden kafayla gol attığı Fenerbahçe’nin sorunu Jesus’un oyunu değildi… Takımın o oyunu oynayamaması, daha doğrusu Recep Uçar’ın çok iyi hazırladığı Ümraniyespor’un oynamasına izin vermemesiydi.
Bu da yeni adamlar alarak ortadan kalkacak bir sorun değil, iskeleti belli takımın sahada organize olabilmesi meselesi. Dinamo Kiev maçından alınan ders olsa gerek, maçın ikinci yarısına sarı kartlı Arao yerine İsmail’i alarak başladı Jesus. Sekiz dakika sonra Emre’yi Bruma, Valencia’yı Zajc ile değiştirdi ki, orta saha daha güçlensin. Aslında sahaya çıkarken yapması gerekenlerdi bunlar.
Lakin 66. Dakikada oyuna yeni girmiş George’nin ayağından gelen çalışılmış Ümraniyespor golüne engel olmadı. Üç dakika sonra Peres durduramadığı Mrsic’i yere indirince penaltı ve artık Ümraniyespor Kadıköy deplasmanında öndeydi.
Ve Jesus’un bitirici hamlesi!.. Rossi ile King dışarı, Serdar ile Berisha sahaya. Topun ağzındakiler kurtarıcı topçular oldu son yirmi dakika. Berisha attı beraberlik golünü, yenilmekten kurtardı Fenerbahçe’yi.
Ders gibi bir maçtı Fenerbahçe için… Bu dersi cebine koyup hemen alfabenin ilk harfinden işe girişmesi lazım Fenerbahçe’nin.
Çünkü “çok tehlikeli bir avantaja” sahip Fenerbahçe…Kalabalık kadro, uzun futbol yarışında büyük bir avantajdır fakat bir o kadar da kırılgandır. Beklenmedik anda paramparça olup izleyenin gözüne, oynayanın ayağına batmaya başlar. Hele böyle ilk haftadan işler kötü giderse.