Fenerbahçe’nin fizik gücü yükseldikçe futbolu güzelleşmiyor ama sistematik bir şekilde maç kazanıp büyük maratonda büyük adımlar atıyor.
Lakin ortada ilginç bir durum var. Fenerbahçe’nin savunması çok iyi diyorsunuz; acayip bir hata yapıp gol yiyorlar.
Forvetleri müthiş diyorsunuz; 9 yaşındaki çocuğun atacağı golü kaçırıyorlar (mesela Webo).
Lider... Bu futbolla nereye kadar gider?
Maçın ilk yarısındaki gol Fenerbahçe’nin 12 yıllık jokeri Selçuk’tandı. İtirazsız görev adamı Selçuk 20. dakikada ceza sahası içinde yakaladığı ikinci fırsatı da gole çevirebilseydi belki Emre ve Meireles’in dönüşünde bir tanesini kesebilirdi ama vuslat başka bahara kaldı.
Aslında Fenerbahçe’nin bir de santrforu vardı... Ya bir ya iki defa topa dokunabildi koskoca bir 45 dakikada Emenike. Yalnız kaldı. Emenike’yi besleyecek pas ancak maçın 58. dakikasında Caner’in uzun topuyla gelince santrforluğunu hatırladı Emenike: 2-0
Fenerbahçe’nin ikinci golü gerçekten Karabükspor sayesinde... Ne zaman ki, Karabükspor gol aramaya başladı ve Fenerbahçe kalesine indi, Emenike’nin istediği koşullar yaratıldı.
Karabükspor’un tek golü ise Gökhan Gönül’ün sakatlanması yüzündendi. Mutlaka kademeye girerdi Gökhan sahada olsa.
Karabük’teki bu hırsın da bir nedeni var elbet:
Hani ilaçsız doping vardır ya... Kendi kanını kalçaya zerkedip yapay bir iltihap yaratırlar ve alyuvarlar arttığı için oksijen kullanımı yükselir... Karabükspor da Tolunay Kafkas’ın istifa edip geri dönmesi ve takımın kenetlenmesiyle sanki hoca değişmiş gibi şevkle oynadı. 90+4’deki Furkan’ın şutuna Volkan mucize bir kurtarış çıkarmasaydı Fenerbahçe’nin maç kazanma serisi rafa kalkardı.
İşte bireysel, takımsal ve kurumsal tecrübenin faydaları!..
Fenerbahçe maçı savunma yaparak bitirse de zorlansa da futbolsuz olsa da çok önemli bir galibiyet aldı.
Sadece üç puan değil, haftaya bir çok özel durum nedeniyle zorlanacağı Kadıköy’deki Trabzonspor karşılaşması için ideal koşulları yaratmış oldu.