Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Üniversiteyi kazanmışım, ehliyetimi almışım. Peder bey de zalim değil sonuçta; Kadıköy’den Boğaziçi’ne nasıl gidip geleceğim?.. Verdi bir eski otomobil, elimde parçalansın diye!
Haklı… Araba hakkında birikimim direksiyon vites ve gaz pedalı ile sınırlı o zamanlar.
Kısa süre sonra inatçı katır gibi bağırıp yürümeyen araçla Koşuyolu’nda bir tamirciye daldım. Usta, bir profesör vakarıyla inceledi, mesafeli boğuk bir sesle “şanzıman kulağı kopmuş” dedi. O devirde tamirci, şimdiki astrofizikçi!
“Kulak” deyince yan aynaların orada bir şey sandım ben. Cahil cesaretiyle “yap” dedim.
Çırağa seslendi; “oğlum, arabayı kanala al, takımları getir, şanzımanı indiriyoruz”.
Belli ki insan sarrafı adam… Anında anlamış olmalı benim hiçbir şeyden anlamadığımı.
Gün boyu git-gelde şanzımanın karnıyarık gibi açılmış halini, içindeki dişlileri bile gördüm bir ara. Ne titiz usta!
Neyse tamir bitti. Bir aylık harçlık gitti ama araba düzeldi.
Neden sonra öğrendim şanzıman kulağının iki ucu vidalı ortası lastik takozdan ibaret, üstelik sandviçten ucuz olduğunu ve arabanın altına yatıp levye ile kanırtarak beş dakikada takılacağını.
Usta, benim paramla benim arabada “meslek içi eğitim” yapmıştı resmen. Benden sonra “şanzıman uzmanı” yazdırmıştır belki tabelasının altına.
Tıpkı bu saatten sonra Vitor Pereira’nın “üçlü savunma uzmanı” sayılacağı gibi.
Çünkü en iyi Pereira biliyor artık üçlü savunma oynarken kanat beklerinin hem üç ciğerli hem de pozisyon alma dehaları olması gerektiğini.
Stoperleri, hep beraber önlerinde gezinen rakip santrforu beklemek yerine sırayla çıkıp takımı hücumda eksik bırakmayacak ama gerekirse yerlerine rakipten daha hızlı varacak inisiyatife ve kapasiteye sahip futbolculardan oluşturmak gerektiğini, ondan iyi bilen olamaz şimdi. Orta sahanın ortası teklerse, stoperlerin ağzıyla kuş tutsa adam kaçıracağını kavradı.
Gerçek bir santrforun yerine ne kadar forvet varsa denemenin, rotasyon denilen işlemin ötesine geçmenin bir işe yaramayacağı konusunda bilimsel makale yazabilir istese.
Konferanslarında “Hiç uğraşmayın. On numaradan veya orta sahadan çakma forvet kanadı, az kızarmış tavuk kanadı kadar tatsızdır” gibi satirik espriler yapabilir ve ayakta alkışlanabilir!
Nicelik ile niteliğin ayırdına ondan iyi varmış hoca bulmak zordur bundan sonra. Bir mevkideki üç-dört adam yerine bir tık fazlası tek adamın yeteceğini, bir de yedeği varsa kaymaklı ekmek kadayıfı yerine geçeceğini denemiş, görmüş, öğrenmiş durumda kendisi. Elini öpene ders verebilir!
Bu evrim nasıl gerçekleşti?
Benim ilk arabamın ilk ustası gibi…
Fenerbahçe’nin parasıyla, Fenerbahçe takımı üzerinde “meslek içi eğitim” yaparak.
Olan olmuş. Artık “bireysel olarak” işi çözmüş bir hocadır Portekizli.
Doğru… Mutlaka astarı yüzünden pahalıya gelecek. Lakin Ocak’ta doğru bir strateji ile kalabalık mevkiler seyreltilip satılarak, boşluklar bir gömlek üstün futbolcularla doldurulabilir pekala. İster Muriç ister Hulk ama santrfor şart. O zamana kadar yarıştan da kopmazsa; enseyi karartma…
Araba yürüdü ya!
Pahalı falan… Ortada “kazan-kazan” durumu var bir yandan”!
Pereira Fenerbahçe’de ustalığını geliştirdiği kadar Fenerbahçe yönetiminin de acemiliği azalmış olmalı.
Mesela ben tamirciyi gözünden anlarım bugün!

Haberin Devamı

l Kıymetini bilmeyenler de dahil herkesin en büyük bayramını kutlar yüce Atatürk’e her daim süren sevgilerimi, saygılarımı ve minnetlerimi tekrarlarım. E.G.