Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eleştiriye kıvam veren “daha iyi olsun arzusu” ise şayet... Buysa öncelikli niyet... Varsın en koyusundan, helmeli ve huysuzca sürsün gitsin eleştiri.
Hatta arsızca.
Bıktırsın...
Bugün dışında elbet!
Çünkü 1 Ocak.
***
Yeni yıl, yeni umutlar ve batıl da olsa “nasıl söylersen öyle gider” diye romantik bir kural etrafı tozpembe değilse bile nispeten aydınlatırken... Rehavet, tatil hamağında tıngır mıngır sallanırken...
Noel Baba’nın bile ayaklarına kara sular inmiş ve cümle alem eleştiriden bıkmış usanmışken, vakit pembe lensleri takmak, bardağın dolu tarafına bakmak vaktidir çünkü.
Aslında çok zor da değildir.
İsteyen görebilir.
***
Bakınız, artık Bursaspor da dahil “beş büyükler” kim bilir kaç senedir ilk defa kendi yetiştirdiğimiz teknik direktörlere emanet edilmiş ve ilk yarı bitmiş kimsenin defteri dürülmemiş.
İster istikrar arayışı deyin, ister bizim hocaların güven yaratması, kredisi, karizması... İsterseniz yöneticilerin, taraftarların hoşgörüsü veya medyanın kantar topuzuna hakim olması...
Her ne ise. fena mı işte.
***
Futbol bir tür siyasetse, “partileri” kulüpler. Bazen birbirlerine giriyorlar, fakat bunlar “demokrasinin iç dinamikleri”.
Mirasına talip olunan Fenerbahçe hala kale gibi... Üstelik “travmanın” üzerine “hata” ekleye ekleye.
Galatasaray “milenyum ruhunu” yakalamak üzere.
Beşiktaş kendi küllerinden yeniden doğmuş.
Sancı çekenler var ama “doğum sancısı” sanki... İlk bebek de Antalyaspor olmalı.
***
Sonra... Battı batacak denilen Süper Lig hala ayakta. Kaşı açılmış ama yaşamsal maça asılmakta.
Kim yapmış?
“Tükürük ve itiş kakış uzmanlığı” yetersiz bulunduğu için istifası istenen Federasyon.
Hatasız kul olmaz, olursa bu kadar olsun!
Sahi, cezayı değiştirmesi “skandal” ise Tahkim Kurulu niye var?
***
Hakemler iyi... Evet iyi. Bakın eleştirilere; ne bir maçı bir takımın elinden alıp öbür takıma vermişler, ne ofsayt körü olup elle oynamayı es geçmişler.
Hatalar sadece çığırından çıkmış futbolcularla “birebir” ilişkilerde... İlk kurşun onlardan değil.
Futbolcuların forması ve o formaların arkasında milyonlar olduğundan hakemler hak etmedikleri kadar suçlanıyorlar.
Bu da çok normal.
“Yarım bardak suda fırtına vesselam” diyelim!..
Bugün yılbaşı çünkü.
***
Sadede gelelim:
Esas sorunum nedir bizim biliyor musunuz?..
Futbola gerektiğinden fazla misyon yüklemek. Fazla önemsemek.
Futbolu eğlenceden çıkarıp “var olma sebebi” haline getirmek. Kimliğimizi futbolla izah etmek!
Bu yükü kaldıramıyor mübarek.
Siyasetin, sanatın, ekonominin hatta mutfağın, işsizliğin önüne çekilince, aktörlerine “yarı tanrı” muamelesi edilince kimyası bozuluyor; o da bizim kimyamızı bozuyor.
Neymiş, “dev sektörmüş”...
Dev mev; eğlence sektörü işte.
Hiç olmazsa bugün bu gece. Senede bir gün, yılbaşı, eğlenelim üzülmeyelim futbolla.