10 yıl sonra sezonun ilk yarısını lider tamamlayan sarı kırmızılı takımın “muhteşem çıkışında ve elde ettiği başarıda” Fatih Terim’in çok büyük rolü olduğu kesin değil mi?
Tüm rakiplerinin “şike operasyonu” ile dut ağacı gibi silkelendiğini, kiminin hocasız, kiminin başkansız kaldığını, ağır travmalar yaşadığını bir yana koyarsak, Galatasaray’ın yükselişine sebep, elbette Terim’in futbol zekası, bilgisi, duruşu ve isabetli transferleridir.
Başka kimden bileceğiz ki?
* * *
Peki, bu “doğru tespit” aynı zamanda “es kaza Galatasaray’da bir düşüş yaşanırsa” tek ve biricik nedenin yine Fatih Terim olacağı tespitine götürmeyecek mi bizi?
“Yapan” o ise “bozan” da o olacak o zaman!
Aman Hocam...
Galatasaray grafiği “nasıl” ve “ne zaman” yerçekimi yönüne döner, sen de biliyorsun biz de.
Fatih Terim, “Fatih Terim’in egosuna” yenilince.
* * *
Bir gün medyayı azarlamaya başlarsan, Galatasaray Yönetimi’ne ayar vermeye kalkarsan, liderlik seminerlerine başlayıp TBMM’de konuşma falan yaparsan, mimiklerini jestlerini abartırsan, işte o gündür sonun başlangıcı.
Galatasaray’da üç tane daha Johan Elmander olsa, Fatih Terim’in “itici” egosu baskın çıkınca öyle bir kamuoyu oluşuyor ki, ne Fatih Terim göğüsleyebiliyor o antipati selini, ne de Ünal Aysal dayanabilir bilesin ki...
* * *
Elbette yaşamın her dakikası tecrübelerine tecrübe ekliyor insanların. Hele Terim zekasında bir kişi bilmez mi “ne” aksatır işi!
Lakin meslek icabı yazmamız lazım.
İyi yönden alalım; Galatasaray’ı “duraklatacak” değil, “şahlandıracak” unsuru ortaya koyalım:
Galatasaray’ı “durdurulamaz” kılacak tek şey; “tevazu”dur.
Fatih Terim’e yapışıp kalacak ve siyam ikizi gibi asla bedeninden zihninden ayrılmayacak bir tevazu...
Belki başarı kadar zor olan da bu.
Hem kızdılar, hem yaptılar
“Sadri Şener’i duyan var mı” başlıklı Ters Köşe’ye Karadeniz’den kızgın dalgalar gelse de, yayınlandığı gün Trabzonspor taraftarlarının İstanbul’da bir yürüyüş düzenleme kararı alması, bana “çorbada tuzum var” hazzı yaşattı.
Çünkü o yazının ana fikri, “kulüplerin hak arama girişimlerinin ‘şike operasyonu’ ile yıpranmış ve tasfiye dönemine girmiş yöneticiler yerine, Fenerbahçe gibi zinde taraftar güçleriyle yapılması zamanı geldiği” idi.
Yazı ve karar aynı güne denk düştü diyelim.
Yılın ilk günü Trabzonsporlular Taksim’de olacaklar.
Slogan “Temiz Lig İçin Yürüye Dur”muş.
Trabzonsporlular’ın demokratik haklarını kullanmalarını ve en etkili güç olan “sokaktaki adam” ile temiz bir lig için çabalarını tebrik etmek lazım.
Bravo...