Bir “Büyük Futbol Jürisi” kursanız. Önüne Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’deki teknik direktörlük serüvenini koysanız; elleri mecbur, ne kadar ödül varsa ona vermek zorunda kalırlar.
Geçen sezon inanılmaz bir ikinci devre ile takımı şampiyon yapmış, bu sezon “büyük felakete” rağmen ekibini zirvede tutmayı başarmış ve ilk yarıyı yine şampiyon adayı olarak tamamlamış...
Küme düşecek mi, düşmeyecek mi tartışmalarının muhatabı Fenerbahçe bu halde.
Bundan iyisi Şam’da kayısı değil mi?
* * *
“Şeytan” öyle demiyor ama!..
Önce soruyor; Aykut Kocaman teknik-taktik-fizik anlamında ne ekledi Fenerbahçe takımına?
Sekiz senedir Alex’in oynadığı 375 maçın en az 275’ini Alex ile kazanan Fenerbahçe, hâlâ 34 yaşındaki Alex’in eline bakıyor -ki, Kocaman’ın ilk hedefi Alex olmadan da kazanacak bir Fenerbahçe yaratmaktı.
Dakka bir, gol bir...
* * *
Santos, Stoch, Cristian gibi önemli futbolcuları “Paşa Gönül Kriterleri” hissi yaratan bir uygulamayla arada sırada takımdan kesilerek “verimsiz” hale getirilmiş, teknik direktör karizmasına perçin yapılıyor.
Tamam, Emre’nin arızası kendinden, ama özür dileyeceği işleri yapma cesaretini nereden buluyor?
Sahi, nerede geçmiş sezonun ikinci yarı Fenerbahçe’si?
“Moralimiz bozuk” açıklaması yetmiyor.
Şeytan sorar sonra; “yoksa o muhteşem ikinci yarı vitaminli miydi ?”
* * *
Moral bahane... Çünkü o morali dipdiri tutacak somut bir olay var ortada:
Futbol tarihinin en büyük kenetlenmesi ve maddi/manevi takviyesi ile takımı kucaklayan, bağrına basan taraftarın itme gücü, kapattığı açıklar, yarattığı kamuoyu, verdiği enerji?..
Çıkarsak Fenerbahçe taraftarını, şimdi nerede olabilirdi Aykut Kocaman’ın Fenerbahçesi?
Çoktan çözülürdü.
Zaten bu koşullarda bile “ağlak” bir takım haline gelmedi mi?
Teknik direktör operasyona gönderme yapıyor, futbolcular operasyondan yakınıyor, yönetim zaten hapishane önünden ağlayan tutuklu yakınları gibi.
* * *
Ligin ikinci yarısında ne yapmalı Aykut Kocaman?
Aman Hocam... Bir kere şu operasyon işini, tutuklulara ağıt yakmayı bırak. Futbolculara, Metris ziyareti yasak! Rakip kulüplere gönderme yaparak bayatlamış “hedef şaşırtma taktiklerini” de unut.
Gerek yok çünkü. Zaten beton gibi sağlam duruyor tribünler, sokaklar.
Sevgili Hocam, Takımdan beklenen özür ve bahane değil, işini yapması. En başta Aykut Kocaman...
Açıkça yazayım; bir - iki kere daha “mazlum”u oynarsa Fenerbahçe Takımı, taraftarı da umutsuzluğa düşürecek ki, her şeyin sonu olur bu.
* * *
Madem ki, geçen yıl kazanılan şampiyonluğun “helal” olduğunu kanıtlamak için “en zor koşullarda” bir kez daha şampiyon olmayı kafana koymuşsun ve bu yüzden istifa etmen gereken olaylarda bile frene basıp durmuşsun.
Artık futbolcularla toplantı mı yaparsın, talimat mı verirsin her ne ise, takımının sadece maçı düşünmesini sağlamalısın.
O zaman Büyük Futbol jürisinden “en iyi teknik direktör ödülü”nü alamasan bile “krizi en iyi yöneten hoca” kupasını alırsın ki, bu sezon için Fenerbahçe adına şampiyonluk kupası kadar önemlidir bu kupa.