Adına “spor” dediğimiz “organize suç dosyası” kartopu gibi büyüyüp statlardan salonlara, oradan evlerimize evlatlarımıza doğru gelirken, yöneticilerin/tetikçilerin/iki yüzlülerin “utanma Pazar mideyi bozar” durumları psikolojinizi bozuyorsa...
Sırtınızı ürpertiyorsa...
Ve anılarınızda kalan “spor” anlamında bir iki güzel manzara görmek, bu ülkenin geleceği hakkında umutlar beslemek istiyorsanız. İhtiyacınız varsa.
“Doğu”ya bakın.
Orada bir şehir var uzakta... Ağrı...
Hep trajedilerle haber olan, biraz mazlum, biraz hüzünlü, hayli kaderci insanların kenti. Ama bir senede kaderi değişti.
Çünkü Ağrı “skandalı” sıçrama tahtası yaptı.
Nasıl mı?
Ayıptır söylemesi, biraz bizim de tuzumuz var çorbada...Bir de Vali!..
Ama cemaate, siyasete değil vatana ve millete hizmet eden bir Vali. Ağrı’nın ufacık bütçesini gözü gibi koruyan, çoğaltan, topladıklarını yine Ağrılı’nın yaşam kalitesini arttırmak için kullanan sporsever ve sportmen bir adam.
“Mucize” bundan ibaret işte.
* * *
Milliyet’in 21 Kasım 2008 tarihli spor sayfasını okuyanlar hatırlar. Koskoca bir başlık vardı sağ tarafta:
“Yazık bu ülkeye”!..
Ağrı’nın Eleşkirt’indeki milyonlarca dolar değerindeki Güneykaya Kayak Tesisleri harabeydi. Üstelik yok olup giden dördüncü kayak merkeziydi Ağrı’daki.
Hayli ağır, hayli kızgın yazmıştık Ağrı’da olup biteni.
O sıralar vali Mehmet Çetin daha yeni...
Vali her şey Doğu’da... Bir şehir batacaksa da çıkacaksa da sebebi vali. Ağrı’nın sadece Kutlu Aktaş ve Lütfü Yeğenoğlu valiler döneminde yüzü gülmüş; yeni validen şüpheli.
Bir yıl sonra anlaşıldı ki, üçüncü yükseliş devri Ağrı’nın.
Bakın aradan geçen bir yılda neler oldu Ağrı’da; ben yazmayayım bir Ağrılı’nın mektubundan (sadece imla hatalarını düzelterek, virgülüne dokunmadan) aktarayım:
* * *
“Sayın valimiz daha geldiği ilk günden kolları sıvadı, özlemiştik böyle bir idareciyi. Çok sık gördüğümüz bir şey değildi çünkü. Hemen stadyumla iş başı yaptı. İçi çöplük ve geceleri şarapçıların mekanı olan stadyuma biri kapalı olmak üzere dört tane tenis kortu (yaptırdı) ve burada tenisçi çocukları yetiştirmek üzere tenis hocası getirtti.”
Ağrı ve tenis... Çetin Altan ustanın kulakları çınlasın. Devam ediyor Ağrılı’nın mektubu:
* * *
“Kapalı yüzme havuzu süper lüks kafe restoran, bütün halka açık fitnes aletleri ve kelimelerle anlatılmayacak Sayın spor bakanımızın da ziyaret ederken hayran kaldığı çiçek bahçesi haline dönüştürdü stadyumu. O çöplük herkesin uğrak yeri oldu.
Yine enkaz halinde olan Endüstri Meslek Lisesini başka binaya taşıyarak.O okulun yerine bir kültür sarayı yıllardır özlemini duyduğumuz sinemanın da içinde yer aldığı bir kültür sarayı temeli attı”.
Sinemaya özlem duymak nedir bilir misiniz? Patlamadan imha edilen bir mayın kadar önemli.
Devam ediyor mektubun sahibi:
* * *
“Gelelim altı ay karın altında olan Ağrı iline yapılması gereken en önemli şeye, yani kayak tesisine...
Kaç tane kayak tesisimiz var biliyor musunuz? Tam üç tane. Üçü de hem var hem yok. Şimdi dördüncüsü yapılıyor. Bir tek ona var diyebileceğiz. Zado dağlarında yapıldı bir tane, hiç kayılmadan terk edildi. İkincisi Bube dağlarında ve hiç kayılmadı, çünkü yolu suyu ve elektiriği yoktu. Eleşkirt’tekini herkes biliyor. Harabe.
Şimdi bir tane daha yapıyor Vali...Şehir merkezine sadece beş yüz metre uzaklıkta. Yanlış duymadınız beş yüz adım da diyebiliriz. Kayağını omuzuna alıp beş dakika sonra yürüyerek insanlar kayağa gidecek. Tinerci çocukların mekan tuttuğu bu yerde tiner ve uyuşturucu kullanan çocukları da sporla kurtaracağız inşallah.”
Hissedebiliyor musunuz umut ve coşkuyu. Bir kente ve insanlarına yapılabilecek en büyük iyilik işte bu.
Bitmedi:
* * *
“Top sahalarını saymıyorum. Gelelim Dünya çapındaki projeye. Yazarken gözlerim doluyor. Ağrı Dağı’nda kayak... Düşünsenize Temmuz ayında kayıyorsunuz hem de beş bin metrede dört ülkeyi görüyorsunuz zirvede. İran, Ermenistan, Nahçıvan ve Türkiye ayaklarınızın altında.Yılda kaçak ve izinli toplam 25 bin kişi Ağrı dağına çıkıyor. 3200 metreye kadar 100 dolara kiraladığı eşeklerle çıkıyor geri kalanını kendi tırmanıyor. İşte sayın Valimiz Mehmet Çetin’in projesinde 3200 e kadar gondollarla çıkılacak. Bu sayı yılda kaça ulaşır artık siz düşünün.
Sizin haberiniz Ağrı’yı tetikledi. Bunları da bilmenizi istedim”
İmza; Ağrılı.
Bizim de yüreğimizi ağrıttı.
* * *
Peki Vali bey bunca işi yaptıracak parayı nereden buluyor?
Çok basit... Bir mobil ekip kurmuş, köy yollarını Özel İdare’ye yaptırıyor. Hani, Ankaraspor’u yıllardır finanse eden kaynaklar var ya... İşte o hizmetleri taşeronlara vermiyor kendisi yapıyor Vali... Ve geliriyle spor yatırımı.
Vatandaş desteği sonuna kadar.
Ağrı tam bir yıl önce “skandal” haberiyle bu sütunlardaydı. Bugün bu sayfadan alkışlar Ağrı’ya. Siz de “spor” denilen “organize suç dosyası”ndan bıktıysanız, basketbol maçındaki orta yaşlı sarışının orta parmağına değil bizim parmağımıza bakın... Güneşin doğduğu yeri gösteriyoruz.