Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gelirleri giderlerini karşılayabildiği nadir sezonları bile “finansal zafer” ilan edecek kadar derin mali bataktaki -7 milyar borçlu 2,5 milyar gelirli- futbol kulüplerimize, Bankalar Birliği ile masaya oturmaya sayılı günler kala son bir “çağrı” geldi…
Sahibi futbolun “akil adamı” Hayri Kozak…
“Anlaşma masasına omuz omuza ve arkanızda 50 milyon taraftarla oturun”!
Neden?..
Birlik olmazsanız ödeyemeyeceğiniz bir plana imza atarsınız ve sizi bu millet bile kurtaramaz!
Evet Hayri Kozakçıoğlu Galatasaray kimlikli bir spor duayeni.
Kendisini “fanatiklikten uzak, sadece büyük bir sevgi ve mantıkla renklerine bağlı bir Galatasaraylıyım” diye tarif eden biri… 50 yıllık genel kurul ve divan üyesi ve hem Türkiye’nin hem de Türk Futbolu’nun yakın tarihteki en önemli tanıklarından.
Kozak emek vermiş, hesap yapmış, vahim durumu ortaya çıkarmış ve daha da önemlisi büyük deneyimleri ile imbikten geçirdiği “çözüm” önerisi getirmiş. Egoistlik etmemiş, sadece Galatasaray’a saklamamış tespitlerini. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor başkanlarına da göndermiş.
Diyor ki, “dayanışmadan başka çareniz yok”!
Kaşkolları bereleri bir kenara koyarak dinlemek gerekli.
Hayri Kozak biliyor ki, futbol batarsa Galatasaray da gümbürtüye gider… Kadim kulübü kurtulsa bile rakipleri olmadan, dedelerin gençlere eski maçların hikayesini anlattığı “anı kulübüne” döner tesisler.
O zaman, “Ben” yok “biz” var. Kurtulduk yetmez, önemli olan hep beraber.
Hayri Kozak’ın çıkış noktası elbette hakim olduğu Galatasaray… Ama “sorun” gibi “çözüm” de ortak. Çözümün iyisi de “ortaklıkta”!
Mesela Galatasaray’ın ilk kez banka kredisine başvurduğundan bu yana geçen 24 yıldaki giderlerinin %67’si futbola, %11’i amatörlere gitmiş. %22’si ise “diğer” başlığındaymış.
İçinde 12 kez Süper Lig Şampiyonluğu, bir UEFA bir de Süper Kupa olan çeyrek asır boyunca sadece 3 yıl (2000-2004-2012) dışında giderler gelirleri aşmış.
Varın siz hesaplayın diğerlerini.
Kozak için bu bir sorumluluk meselesi…
Duyan var mı peki?
Hem de nasıl.
Şu anda “çözüme” sıcak bakma noktasında kulüpler ve başkanları; taraftar tepkisinden çekinmeseler hepsi dünden razı.
***
İşte Hayri Kozak’ın dört büyük kulüp başkanına ulaştırdığı manifestodan öneriler:
GSK - FB - BJK ve TS kulüpleri en kısa sürede, mutlak bu hafta içinde Kulüp Başkanları ve onların tensip edeceği bir yönetici katılımıyla aralarında bir toplantı yapmalı ve bundan böyle yapılacak tüm toplantılara 4 kulüp birlikte katılacaklarını Bankalar Birliği’ne derhal bildirmelidirler.
Bu birliktelik ciddi bir avantaj getirecektir.
Dört büyük kulübün sadece ülkemizde toplam olarak tartışmasız en az 40-50 milyon kulüplerini gönülden seven, fedakar taraftarının varlığı göz ardı edilemez.
Bu gerçek, toplantıya katılacak Başkanlar için olağanüstü bir avantajdır ve toplantılarda iyi kullanılmalı, her vesile ile taraftarlara karşı taşıdıkları moral sorumluluklar muhataplara hatırlatılmalıdır.
Dört büyük kulüp başkanı futbol şubelerinde uygulamaya başlayacakları prensipleri, disiplin kurallarını belirlemeli ve her türlü transfer girişim ve işlemlerinde tartışmasız bir işbirliğini sağlayacak kapsamlı bir centilmenlik protokolünün taslağını en geç Ocak 2021 sonuna kadar müşterek bir çalışma ile hazırlayarak imzalamalıdırlar. Tüm Türkiye Ligleri takımlarının özellikle dört büyüklerin başkanları kendilerini yıllardır büyük maddi sıkıntılarla karşı karşıya getiren Profesyonel Futbol Şubelerine 2 Ocak 2021 tarihinde başlayacak ara transfer mevsiminde, şubelerine yeni transfer yasağı getirmekle başlayıp, yeni transfer disiplin kuralları belirlenip ilan edilinceye kadar hiçbir yeni futbolcu transferinde bulunulmayacağının ilgililere derhal tebliğ edilmesi ciddi bir başlangıç teşkil edecektir.
Dört büyük kulüp Ocak ayının ilk haftasında güvenilir, hiçbir dedikoduya bulaşmamış futbol adamlarından oluşturacakları, titizlikle seçilecek ekiplerle kulüplerinin futbol şubesinin çalışma prensip ve kurallarını belirleyerek Ocak ayı sonuna kadar uygulamaya geçmelidir.
Başlangıç için 2021 yılı sezonundan başlamak üzere, futbol ile ilgili en az %30 - 40’tan az olmayacak bir tasarruf hedef alınmalıdır.
***
Var mı itiraz edecek?
Olamaz… Zaten teker teker her kulübün kabul ettiği makul/mantıklı ve zorunlu hamleler bunlar. Önerideki tek fark “dayanışma” içinde olmaları ve masaya birlikte oturmaları; bankaları daha makul daha yıllara yayılmış bir plan için zorlamaları.
Mümkün mü?..
Çok zor ama imkansız değil.
Açık konuşalım… Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın ve Trabzonspor’un başkanları “dünden razıdır” Bankalar Birliği ile masaya otururken “dayanışmaya”…
Ben biliyorum; kulüplerden bir tane “negatif yanıt” yok Hayri Kozakçıoğlu’nun bilgisayarında. Dönüşler hep “keşke” kıvamında.
Ama “rekabet” denilen o zalim duygu var ya… O duyguyla “kendimi de yakarım Roma’yı da” kıvamına gelmiş, geleceği değil “derbiyi-kupayı” düşünen kalabalıklardan çekiniyorlar.
Lakin, korkunun ecele faydası yok!
Bakalım geleceği kurtarmak için cesaretle ortaya çıkıp, “gelin el ele verelim” diyen bir başkan çıkacak mı imzalar atılmadan.