Türkiye’nin “ilk”i olan salonun inşaatı yetişti, ısıtması düzeltildi, testler yapıldı, ışık/ses falan hepsi tamam; 14. Dünya Salon Atletizm Şampiyonası yarın başlayacak hayırlısıyla...
Fakaaat...
Daha “oh” diyemedik!
Şimdi, 5040 koltuğu dolduracak “nitelikli” atletizm seyircisi aranıyor!..
Var mıdır acaba Türkiye’de o kadar?
Asıl korkulan, “şapka düşüp tribünlerdeki kelliğin görünmesi” değil; o tribünlere “futbol seyircisi” denilen özelliklere sahip vatandaşlarımızın gelmesi!
Evet... Avrupa Atletizm Birliği yönetim kurulu üyesi Münir Yaraş, “Rakibe yuh diyen, rakip konsantre olup atlayış yaparken ıslıklayan seyirci istemiyoruz” diyerek çok acı bir gerçeğin altını çizdi.
Tanırım Yaraş’ı, utanarak söylemiştir ama haksız mı?
Bizim basketbolumuzu, voleybolumuzu da o “futbol seyircisi” mahvetmedi mi?
Şampiyonayı alana kadar, salonu yapana kadar, kullanılır hale getirene kadar, yarışacak sporcularımızı yetiştirene kadar anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi. Yine de 100’den fazla ülkede yayınlanacak şampiyonada “rezil olma” ihtimalimiz var!
Nedir bu kendimizden çektiğimiz?
Sahi, bizim neyimiz var ?
Muhalefet Metris’te
Geçen hafta CHP’ye “İllaki futbol üzerinden muhalefet yapmak istiyorsanız Hakan Şükür’ü bırakın Aziz Yıldırım’ın söylediklerine bakın” diye yazmıştım Ters Köşe’de...
Hakan Şükür zaten “muhalefet partisi” gibi çalışıyordu.
Gün geçmiyordu ki “ofsayta” düşmesin. Vatandaşın gözünde kendisini ve partisini zor duruma düşürmesin.
Nitekim dün yine Milliyet’in manşetindeydi:
“Mazeretim var Maraton’dayım”!
Meclis’ten mazaret izni almış Maraton’a çıkmıştı.
AKP’nin böylesine bir parti için hatasını düzeltmeye çalışmak, Şükür’ü TBMM’ye döndürmek, CHP’nin görevi miydi?
Ama Aziz Yıldırım’ın haykırışına kulak vermeye mecburdu CHP...
“Atatürk ilkelerine bağlılığımız yüzünden başımıza bunlar geldi” diyordu Yıldırım.
Belki çorbada tuzum oldu.
CHP İstanbul Milletvekilleri Umut Oran, Kadir Gökmen Öğüt, Celal Dinçer ile Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Metris’te Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ı ziyaret etmişler.
Üç saat görüşmüşler.
Sayın milletvekilimiz Umut Oran, Metris çıkışında “Bunun arkasında nasıl bir güç var? İktidar mıdır, dini referans olarak kullanılan bir takım güçler mi var? Bilmiyoruz, ama bildiğimiz, kesin olan bu davada da bir hukuksuzluk var” demiş.
Milyonlarca Fenerbahçeli’nin “şüphelerini” ve Aziz Yıldırım’ın söylemlerini ve analizini teyit etmiş.
Kutlarım.
Fenerbahçe adına küçük, CHP için dev bir adım.
