Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üç Büyükler’e konuşlanmış her yönetici, her teknik direktör, her futbolcu hatta yorumcu, “derbi arifesi yoğun ilgi ve kışkırtıcı haberlerden” dert yanar ya... Sanki “güzellikleri” beş para eder “şu bizdeki aşk olmasa”...
Bu sefer bahane yok; alın size “steril” derbi.
Ne “mikrop” bulaşmış, ne meraklı kalabalıklar içeri kafa uzatmış. Doğru dürüst haber bile çıkmamış... Galatasaray kendi halinde çalışmış, Beşiktaş’a kimse ilişmemiş.
Kolay değil... Başımız dertteydi:
Sel vardı kültür başkentinde!..
Güneydoğu’da “olağan hal”...
Milli Takım’da “yine” hüzünlü sonbahar.
İstanbul’da 32 mevta, Çukurca ve Başkale’de 11 şehit, Bosna’da 11 “gazi”, aldı götürdü bizi.
Gündem doluydu.
Kusura bakmasınlar, Galatasaray’ı ve Beşiktaş’ı incelemeye vakit yetişmedi.
* * *
Oysa çok mühim ve çok vahim bir derbi bu.
İki kulüp de “yol ayrımında”!..
Ve sapacakları yolun doğru olup olmaması değil, “saptıkları anda” futbol takımının durumu önemli bu memlekette. Takım zirvedeyse, ne yapsalar hakları.
İnişte ise ağzlarıyla kuş tutsalar nafile.
En büyük fatura, en tepedekilere:
Adnan Polat, şu sıralar geç kalmış “devrim”in bayrağını çekiyor direğe. Lise’nin “sahip” değil “ortak” olmasının alt yapısını hazırlıyor. Seçime giden bir devrimci kadar vahim durumda!
Demokrasi kazanırsa kendisi kaybedecek. Demokrasi kaybederse hiç kazanma şansı yok.
Ne lazım bu sırada?.. Destan yazan bir takım!
Galatasaray derbiyi kaybederse, liseyi baştan okuması gerekebilir Polat’ın.
* * *
Peki Beşiktaş?.. Çift Kupa, iştah açtı belli ki. “Bu borç kulübü ipotekler” diyenlerin kulakları çınlasın; borcun bile önemi kalmadı yeni başkan adayları için.
Muhalefet için “zamanlama” doğru muydu, yanlış mı; derbi bittiğinde gösterecek tabela.
Alt tarafı bir maç demeyin...
Şu derbiden Beşiktaş boynu bükük çıkarsa Demirören’in tahtı sallantıda.
* * *
Yönetimler böyle de teknik adamlar farklı mı?..
Hayır. Galatasaray’ın olası bir mağlubiyetinde Rijkaard’ın karizması çizilmese de izi kalacak ve futbolumuzun melun yüzüyle tanışacak kendisi. Homurtular işitecek. Her tercihi “vardır bir bildiği” diye kabullenilmeyecek artık.
Baskı altındaki Rijkaard’ı görmediğimiz için bilemiyoruz sonrasını.
Mağlup olan takımın başındaki Mustafa Denizli olursa, tek çaresi kalacak:
Kaçmak.
Artık Terim boşaltır Milli Takım’a mı gider, sezon başında zorla koparıldığı yazlığına mı; bilinmez. Ama geçen sezonun 27-34 haftaları arasındaki itibarı bir daha göremez Siyah-Beyaz camiada.
* * *
Futbolculara gelince. Galatasaraylıların “milli yorgunluk” gibi bir “özrü” var. Lakin Süper Lig denilen uzun maratonda her geçen hafta, “makbul adam” sayısını hızla azaltır ve kısa sürede geriye bir tek 11 kalır. O da ilk sıradaki futbolculardır.
Derbi, bu kaçınılmaz elemeyi hızlandırır.
Görüldüğü gibi çok önemli bir derbi. Sezonun haritasını gösterecek bir mihenk taşı.
“Mikrop” bulaşmadı, kalabalıklar kafasını sokmadı diye önemi azalmadı.
Tam tersine, dış etkilerden uzak ve “steril” bir derbi olacağı için tüm sorumluluk futbolculara, teknik adamlara, başkanlara kaldı.
Bakalım bu işin altından nasıl kalkacaklar.