Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Boşuna söylemiyorduk, “Futbola siyaset girmesin” diye...
İşte, geldi çattı sakıncası!
Ya futbolda yükselmesi gereken birine siyasi duruşu yüzünden “tu kaka” diyeceğiz şimdi, ya da futbolda yetenekleriyle yükselen birinin yükselişini “siyasetten” bileceğiz.
Yazık değil mi bize de ona da?
Öznemiz Hakan Şükür...
Malum; Galatasaray’da Hakan Şükür’ün sportif direktörlüğe getirilmesinden söz ediliyor. En azından ben bu yazıyı yazarken öyleydi.
Olabilir mi peki?
* * *
Galatasaray Başkanı Adnan Polat, kendisi yüzünden futbolu bıraktığını iddia eden ve her fırsatta yönetimini madara eden Hakan Şükür’e teslim edebilir mi futbolun anahtarını?
Vallahi bu gözler neler gördü. Sayın Polat’ın çaresizliğine bağlıdır.
Lakin “Hakan Şükür yuvaya döndü” demekle bitmiyor işler.
Futbol sadece futbol olmadığı gibi, artık Hakan Şükür de sadece Galatasaray’ın efsane golcüsü değildir.
“Futbol idolü” olarak geçen saha yaşamının sonbaharında bir de “cemaat idolü” sıfatı kazanan Şükür, “yorumculuk” sürecini de siyasi tercihleriyle süslemiştir. İktidarla sıkı fıkıdır. Referandumun “evet” mitinglerinde destekçi olmuştur. Tercihleri için eleştiri de almıştır, nimetlerini de toplamıştır.
Yani futbolla kazandığı sevgiyi siyasetin emrine vermiş bir yıldızdır kendisi.
* * *
Buraya kadar bir sakınca yok.
Tamamen kişisel tercihidir. İster Anayasa’ya “evet” der, ister milletvekili olur, ister bakan. Varsa onu kollayıp koruyan, isterse yararlanır.
Ama cemaat ve siyasetle renklendirdiği yeni hüviyeti, Galatasaray gibi enerjisini kitlesel sevgiden alan bir sportif kulüp için ne kadar uygundur, ne kadar vize alır, orası meçhul.
* * *
İsterseniz tersinden bakalım:
Hangi Galatasaraylı Hakan Şükür’ü “kusursuz” sportif direktör olarak içine sindirebilir, ona kafa yoralım?
Hakan Şükür’ün sportif kariyerine şapka çıkarmaları gerekenleri geçelim. Aksini söyleyecek olanlar çok azdır.
Peki, bu şapka çıkaranlardan, muhalefet partilerini destekleyenler acaba ne hisseder?
Referanduma “hayır” diyen bir Galatasaraylı, Hakan Şükür’e “evet” derken bir daha düşünmez mi?
* * *
Bitmedi.
“Kusursuz” olmak kolay değil... Hele Hakan Şükür gibi parametreleri arttırmışsanız. “Sadece futboluyla” yaşamayan Şükür, ancak deklare ettiği görüşlerine sahip çıkanlar tarafından “kusursuz” bulunabilir!
Hem Hakan Şükür’ün sporculuğuna tapan hem de iktidar partisinden olan bir insan, ya “cemaatten” hazzetmiyorsa mesela?..
Diyelim ki, o da tamam.
İşte o zaman Hakan Şükür’ün Galatasaray’da başarılı olup/olamayacağını tartışmaya geliyor sıra.
* * *
Bu kıstaslar normal mi; bir futbol takımına sportif direktör ataması yapılırken?
Hayır...
Lakin bu durumu yaratan Hakan Şükür’ün ta kendisidir.
Demek ki, futboldan topladığın sevgiyi siyasete ciro edersen, siyasi karşıtların tarafından futbol becerilerinin göz ardı edilmesine katlanacaksın.
Aynı formül Galatasaray için de geçerli olacak Hakan Şükür’le çalıştığı zaman.