Bizi bu hale düşürenlerin kulakları çınlasın, gerçekten utanıyorum artık tükürükten bahsetmeye!..
Lakin iki büyük kulübü karşı karşıya getiren bir mesele ve Meireles’te fikrimizi söyleyip Melo’da ıska geçersek tarafsızlığımız nerede...
Ben mevzuattan falan anlamam. Olaya bakarım, yapılanı tartarım, kıyaslarım.
Ve bence doğru olanı yazarım.
Yazdığımda kimin tarafında olacağıma da önem vermem, kimin karşısında yer alacağıma da.
Başlayalım:
***
Hakem gibi maçın mutlak otoritesine hakaret ile futbol denilen kıran kırana hadisede rakibe anlık hareket, “aynı iğrenç yöntemle olsa bile” aynı değildir; biiir.
Meireles’in el işaretleriyle desteklediği hadise ile onun beşte biri kadar süren Melo’nunki arasında “yozlukta olmasa bile yoğunlukta” epeyce fark olmalı; ikiii.
Ve üç...
İkisinin cezaları da aynı!
Dört... Ceza dört maç.
***
Sonra da diyoruz ki, koskoca kulüplerin başındaki koskoca adamlar çocuklar gibi didişiyor.
Yahu onlara da soruyorlar; “Bu nedir” diye...
Bağırıyorlar:
“Yöneticimiz uyuyor mu”!
Aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık.
Hem tükürmek çok ayıp!
***
İster istemez terbiyesizliğin “özneleri” unutuluyor, büyük kulüplerin bilek güreşi haline geliyor olay.
Neredeyse ifade vermeye giderken sırtını sıvazlayacaklar tükürükçülerin!
“Hadi evladım, hakkından gel şunların”!..
Topyekun delirdik galiba.
***
Sebepler arasında fanatizm, kıskançlık, galebe çalma arzusu, düşmanlık, kompleks, bir sürü şey var ama en somut olanı “adalet duygusundaki incinme”!
Öyle kötü bir histir ki bu, bir adım sonrası orman kanunu.
Özdeyiş değişti artık;
“Tuz kokarsa” değil...
“Tükürük kurursa”!
İz yoksa, yağmur yağıyorsa, 3D’de görünüp HD’de görünmüyorsa, raporda yazsa ne olur, ya da yazmasa.
***
Sahi, Tahkim Kurulu’nun anlamı ne?
“Berkitme, sağlamlaştırma kurulu”Ö
Ceza kararlarını alacak, inceleyecek, sağlamlaştıracak. Öyle ki, kimsenin itiraz edecek hali kalmayacak!..
Benim gördüğüm Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki husumeti sağlamlaştırıyor şu sıra.
Sanki ihtiyaç varmış gibi.
Tükürükçülerden mağdur, kulüplerden mazlum yaratıyor.
Ve bize gündem çiziyor:
“Tükürük gündemi”.
Yazık oluyor.
Mayalar’dan farkımız yok
Ankara’da.
Elit Akademi Ligi’nde.
Beşiktaş Ankaragücü kulüpleri arasında, 16 yaşındaki çocukların oynadığı maçta...
Taraftarlar bıçakla sahaya daldı!
Beşiktaşlı çocuklar canlarını zor kurtardı.
Bitmedi.
Bindikleri otobüsün camları da indirildi.
Takviye Çevik kuvvet zor yetişti.
Denkleme bakın:
“Futbol-çocuk-bıçak” ve futbol magandaları bir arada!
Ve ülkenin Başkent’inde...
Mayaların “Kurban Törenleri”nden ne farkı var bunun?
Onlar da işlerin düzelmesi için kurban vermek gerektiğini düşünüyorlardı, biz de.
İstanbul Surları’nın ıslah edilmesi için Amerikalı turist kadının katli gerektiği gibi, futbol şiddetini frenlemek için birileri mi ölmeli?