Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Alex’in Brezilya’dan dönüp Fenerbahçe’yi sırtlayacak hali yok elbet! Böyle bir fantezi için ne şartlar müsaittir, ne Alex’in yaşı ne de “başı”...
Peki Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki Alex posterleri /tezahüratları nedendir?
Bayram değil, seyran değil; taraftar Alex’i neden öptü!
Pankartı asanlar, sevgi tezahüratı yapanlar, siz, biz hepimizce malum.
Sokaktan beş yaşını geçmiş üç çocuğu çevirip sorun, en az ikisi de bilecektir.
“Alex bahane, Başkan ve Hoca hedefte”.
***
Alex’i gönderen Aykut Kocaman, en azından gönderilmesine izin veren Aziz Yıldırım ise öyle.
Bursaspor maçındaki “Alex soslu” tepkiyi, Başkan ile Hoca alacak, değerlendirecek.
Alınmak ve kulak ardı etmek kendi inisiyatiflerinde.
Ama boş geçmeseler iyi olur.
***
Olayın kendisine gelince...
Neresinden baksanız berbat bir durum tabi!
Bir kere Fenerbahçe seyircisi Başkan ile Hoca’nın sinirini oynatmak isteyecek kadar sinirliyse berbat.
Sonra, Başkan ile Hoca’yı eleştirmek için Alex’i kullanmak...
O daha berbat.
Ve üçüncüsü...
Bir kulübün taraftarları, üstelik bir asırdır takımına aşık olan ve geçen sezon aşkı aşıp “fedai” haline gelen Fenerbahçe Kulübü’nün taraftarları, “eleştirisini doğrudan dile getiremeyip ima ve jestlerle belli etmek zorunda kalıyorsa”, o kulüpte “disiplin” haddini aşmış, yerini “korku” almıştır.
Korku’nun olduğu yerde sevgi aramayın.
Diyeceksiniz ki, taraftarınki “otorite korkusu” değil... “Aman kulübe halel gelmesin korkusu”!
Korku korkudur...
Kişisel de olsa, kulübü adına da olsa, korku futbolun varlık nedeniyle taban tabana zıttır.
Renk aşkını morartır.
Kulüp aşkını sarartır.
***
İyi niyetli olalım; “dolaylı eleştiriye” pozitif yaklaşalım:
“Fenerbahçe tribünleri eleştirirken kulüplerini de sakınmak istiyor” diyelim:
Demek ki, Fenerbahçe taraftarı Fenerbahçe’nin iskambil kağıdından kule haline geldiğini düşünüyor, “bir fiske de ben vurursam devrilir” diye korkuyor.
En temel korkulardan biri daha; yok olma korkusu.
***
Ne yazık...
Söz konusu Fenerbahçe olduğunda korkunun, endişenin, karamsar düşüncenin envai türlüsü tartışılıyor...
Seyirci maçı korka korka izliyor. Gidişattan korkuyor. Başkan’dan korkuyor. Hocasız kalmaktan ve hocayla olmaktan korkuyor. Eleştirmekten korkuyor.
Ocak transferlerinden sonra “ezeli rakipten” de korkmaya başladılar galiba!
***
Allah’tan korksunlar... Fenerbahçe’nin bu nevrotik durumundan her kim sorumluysa, bir tek onlardan ses çıkmıyor.
Çıksa... Bu sefer yeni düşmanlar ve savaş korkusundan başka bir şey vaat edemiyorlar.
Alex ile birlikte buraları terk edip Brezilya’ya mı gitselerdi şu Fenerbahçeliler yoksa?