Beşiktaşlı İbrahim Toraman, Terim’e sitem etti! “Nedir aday seçimindeki kıstas”?
Kayserispor, sitemi geçti; açıktan posta koydu: “Mehmet Topuz neden yok arkadaş”?
Hakan Şükür malum. İnce kıyım başladı bile... 2008’de yok diye, çentik çentik yontar Terim’i.
Ümit Karan’ın eli kulağındadır muhtemelen.
Sonra Toraman’ın kışkırttığı İbrahim Üzülmez, Serdar Özkan.
Servet’in sakatlığı Emre’ye adaylık yolu açmasaydı bugün Emre kanadından da bir açıklama gelmiş olabilirdi.
Nedir bu; Milli Takıma futbolcu mu seçiliyor, “Devlet Sanatçılığı” listesi mi hazırlanıyor?
* * *
Tamam... Medya bazen iyi niyetle fikrini söylüyor; bazen “muhtemel başarısızlıklarda” elinde “ben demiştim” kozu tutmak için ortaya isimler atıyor.
Lakin, bu kadar “birinci el”den “narsist” eleştiriler irkiltiyor insanı.
“Ben niye yokum”?
“Bizim futbolcuyu neden almadın”?
“Oğlum hepsinden iyi”?
İstediği kadar haklı olsun, bu “içbükey” tespitlerin hiçbirine itibar edemiyorum ben.
İstediği kadar hukuka, teamüllere uygun olsun, kafamdaki celsede “usül” yönünden bozuyorum iddianameyi.
* * *
Söz konusu “makam” Milli Takım.
Başında bir adam... Güvenmişiz teslim etmişiz.
Şimdi İbrahim Toraman’ın bu işi Fatih Terim’den daha iyi bildiğini iddia edebilir misiniz?
Ve kendisiyle ilintili “objektif” eleştiri yapabileceğini?
En önemlisi, sordunuz mu Terim’e kafasındaki planı. Bu planda İbrahim’e neden yer olmadığını?
Bir başka boyut; Milli Takım’a alınmamak “hakaret” mi?
* * *
Futbol böyle... Bir kişi plan yapar, o plana uygun insanlar planı uygular.
İstişare, oylama, çoğunluğun fikri işe yaramıyor futbolda.
Öyle olsa, kurarız bir “Milli Takım Şurası”... Ortaya bir sandık; yazın 26 futbolcu atın pusulanızı. Adı en çok yazılmışlara Milli Takım forması... 2008’e de delegelerden oluşan kalabalık bir teknik heyet yollarız. “Maç sırasında serbest vuruşu kim yapsın”a kadar oylama yaparız.
Ne dersiniz, yapalım mı?
* * *
Peki, Mehmet Topuz Milli Takım’da olmalı mı? Bence de “evet”.
Lakin Kayserispor Basın Sözcüsü Yücel Şahin söyleyince, meselede “çıkar” ve “ahbap çavuş” kokusu, milli hassasiyetin dokusunu bozuyor.
Terim almadıysa, planına uymuyor.
Yanlış mı?
Değiştirirsiniz Fatih Hoca’yı... Doğruyu yapan birini getirirsiniz.
Lakin “Anayasa” değişene kadar yürürlükteki “Anayasa”ya uymakla mükellefsiniz.
* * *
Hakan Şükür için bir şey söylemek istemiyorum. Onun Milli Takım ile hatta Galatasaray ile ilişkileri çok “özel”...
Yaşlandıkça, zamanında iyi baktığı evlatlarının başına tebelleş olup eski fedakârlıklarını öne sürerek talepte bulunan baba ve çocukları arasındaki gibi...
Aile arasına girmiyorum.
Benim merakım; “herkes neden bu kadar kolay konuşuyor”?
Tahminimi yazayım:
Milli Takım 2008 hakkını elde ettiği gün yeni federasyona istifasını verip güven tazeleme yoluna gitmeyen Fatih Terim, eskisi kadar “dokunulmaz” değil. Çalçene futbolcular da biliyor ki, İtalya’dan devlet nişanı alırken yanında federasyon olmayan Terim, sonbaharda yok. Yerine gelecek hoca Terim’in “akrabası” olmayacağına göre, Terim gibi bir otoriteyi bile eleştirecek cesaretten korkulacağına göre, Terim’i eleştirmek, bir tür geleceğe yatırım.
Zor bir 2008 olacak vesselam.