Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu köşeden Arda Turan’a açık teşekkürlerimi sunarım!..
Sebebini anlatayım:
Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ın koşullarını, iyi niyetini ve gayretini gözlemleyip lüzumsuz eleştiriden çok destek çıkan bir yorumcu olarak, yazdığım her yazıda kastı aşan eleştiriler almış bir insanım.
Hele Arena’nın açılışındaki kaostan sonra “vasi”lerden “siyasi”lere kadar herkese “gider” yapan, Galatasaray’da hayali prangaları kırmaya çalışan Polat’ı yürekten kutlamam, pekçok Galatasaraylı tarafından “nefret” listesinde üst sıralara tırmanmama neden olmuştu.
Bardağı taşıran ise Mali Genel Kurul’da, Polat’a ayıp edildiğini yazmamdı!.. Çok sevdiğim Galatasaraylı dostlarım bile küsmüştü. Ayıp olmasa irademin ipotekli olduğunu iddia edeceklerdi.
Ya taraflı ya bilgisizdim!
Hadi ben uzaktım Galatasaray’dan...
Ayamıyordum kimin ne olduğuna!
Peki Arda Turan?..Tam merkezinde değil mi Galatasaray’ın?
Ne diyor mektubunda?
“Yaşlanınca tanıdığım en dik duruşlu bir Galatasaraylıdan bahsedeceğim. Bu kişi Adnan Polat’tır”!
Ve daha bir çok “hakkı teslim” cümlesi...
Aynı fikirdeyiz Arda.
Üzerimdeki yükü paylaştığın için teşekkür ederim.

Kupa+Havutçu
Adet yerini bulsun diye “Tayfur Havutçu gelecek sezon da kalmalı” diye fikir beyan edip “TC dayanışması” gösteren zat-ı muhteremler de çok iyi biliyordu ki, Havutçu’nun düne kadar hiç şansı yoktu.
Geçiş devresi tamam... Lakin, Dünya yıldızlarıyla bezenmiş bir takımı hangi kariyerle yönetecekti ki?
“İhtimal” Ziraat Kupasıyla belirdi.
Bireysel özellikleriyle “yerine” çok yakışan Tayfur Havutçu, artık kupa sahibi bir teknik adamdır. Hiç eksiği kalmamıştır.
Bu da Beşiktaş’ın Türkiye Kupası’nı alması kadar mühim bir olaydır.
Çünkü, yeni sezona taşları yerinden oynatmadan girme ihtimali doğmuştur Beşiktaş’ın.
Kaliteli futbolcuları yerini yadırgamayan, hocası saygı uyandıran bir Beşiktaş, şimdiden gelecek sezonun favorisi olmaz mı?
Beşiktaş hem kupayı kazandı hem de gelecek sezonu.

Ümitlenin
İster Futbol Federasyonu’nun “duruşuna” bağlayın, ister provokatörlerin deşifre oluşuna, ya da başkanların olgunluğuna; çok sert ve nefes nefese bir sezonda bile tahmin edilenin çok altında gerginlik. (Bursa’daki olayları bırakın, onların kökü derinde)
İşte Sadri Şener... Türkiye’de adrenalini en yüksek iki adamdan biri (diğeri Aziz bey).
Bundan beş sene önce hangi şampiyon adayının başkanı şu sözleri eder:
“Elbette şampiyonluk istiyoruz, ama bunu başaramazsak rakibimizi alkışlamasını biliriz”!..
Peki Fenerbahçe?
Çıt yok Kadıköy’de... Aziz Yıldırım, laf etmeden kameranın önünden geçse bile polemik olacağını biliyor, asbaşkan Nihat Özdemir’i medya yüzü yapıyor. Yeter ki, tansiyon yükselmesin.
Öte yanda sadece kendi işine bakan bir Beşiktaş. Taraftarıyla sarmaş dolaş; o kadar.
Ve bir müjde...
Galatasaray’ın seçiminde göreve Ünal Aysal gelirse, özlediğimiz sezonlara bir adım daha yaklaşacağız emin olun.
Müthiş sabırlı, müthiş dikkatli, özenli, rakibi kışkırtmayı bırakın incitmek istemeyen bir insan olarak başladı seçim yarışına sayın Aysal.
Oy kaybetmeyi göze aldı, Fenerbahçe’ye karşı taşı gediğine koymaya kalkmadı.
Muhtemel ki, güzel günler yakın:
Aklı başında, olgun ve futbolun kıymetini bilen futbol yöneticilerinin, kavgadan rant sağlamayı düşünmeden yönettikleri mutlu müreffeh kulüpleri ve sadece sahada halledilen futbol meseleleri.
Tek istediğimiz bu değil mi?
Artık Futbol Federasyonu’nun duruşuna mı bağlarsınız, provokatörlerin deşifre oluşuna mı, yöneticilerin vicdan ve aklına mı bilinmez.
Ama ümitlenin.