Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Damat” ikinci defa konuk oluyor Ters Köşe’ye... İlki 13 sene önce 16 yaşındayken ve deliler gibi Beşiktaş peşinde koştururkendi. Aile geleneği... Beşiktaşlıoğlu Beşiktaşlıydı kendisi.
Babası Behçet’e dedim ki, “Başına bir işler gelmesin bu çocuğun, bari deplasmana yollama”.
Yanıt netti; “Kartal’dan zarar gelmez”!..
O Behçet ki, çocukluğundan beri karıncayı ezmemek için yolunu değiştiren bir adamdı, ama oğlu Tan ile kızı Özlem’in kaldırımda ayağı burkulsa, Arnavut kaldırımına balyozla girişecek babaydı. Şimdi rahmetli.
Dehşete kapılmış ve yazmıştım:
“Aklı başında insanlar böyle yapıyorsa, yanmışız vallahi”!
Ben ne bileyim. Babası haklıymış. Çocuk, kariyer yapıyormuş, mutluluğunun temellerini atıyormuş İnönü tribünlerinde.

Tribün aşkı ve kombine ‘takı’

Büyüdü, iş güç sahibi oldu, yanındaki kombinenin sahibi arkadaşının “Beşiktaş delisi” yeğeniyle tanıştı ve geçen gün evlendi o kızla.
Sözlük anlamıyla tam “siyah-beyaz bir aşk hikayesi”... Yaşamı tuttuğun takım üzerinden kurgulamak ve her sevgiye ondan bir parça katmak. Ya da aynı duygular içindeki insanı bulmak. Çıkış noktası futbol... Müthiş bir icat!.. Aşkları her sezon yeniden başlayacak.
Oturup her gün eleştirdiğimiz kulüpleri, gelin tebrik etmeyin şimdi. Şu zorlu Dünya’da ne kadar pratik, ne kadar garantili bir mutluluk zemini hazırlıyorlar gençlere demek ki.
Ve her sezon çirkin görüntüler ile manşete taşınan tribünlerin, en kutsal birlikteliklere vesile olabileceğine gelin şaşmayın. Tamamen “insan” ve “bakış” meselesi.
Şirin bir kır düğünüydü onlarınki. Esra ile Tan, imzaları atıp komparsitayı da idrak ettikten sonra, davetlilere hoşgeldiniz ziyaretine başladı. O sırada bir arkadaşları uzandı ve “ilk” takılarını taktı genç çifte:
“Beşiktaş kombine kartı”.
Birden, bir perde kalktı gözümden. Espri falan anlamam; resmen “kutsallar” arasındaydı Tan, Esra ve oradaki arkadaşları için tuttukları takım... O “kutsalı” koruma ve yüceltme ayinlerini nasıl bilirdik biz?.. Kavga, küfür, çığlık, değil mi?.. Bu kez farklıydı. Düğün sanki Beşiktaş’a adanmıştı ve ortada sadece güzellikler vardı.
O kadar altın-ziynet arasında İstiklal Savaşı madalyası gibi Tan’ın sağ göğsündeki kombine kartıydı iftihar ettikleri. “Takı’ma bakın” diye tek tek burnumuza soktu kartını eksik olmasın.
Ben artık bir büyük takımın taraftarı ile ilgili yazı yazarken, hep o düğünü hatırlayacağım. İşin güzel tarafını... Kombine kartından “takı”yı... Evlerini de baştan aşağı siyah-beyaz döşeyen genç çiftin gözlerindeki mutluluk ışıltılarını.
Hoştu, hoş... Keşke Behçet’te görseydi.