İmam ve cemaat ilişkisi... Siz Samet Aybaba’ya “ırkçı” derseniz, Meksikalı Nigris de Aykut Kocaman’a der!..
Irkçılık gibi rezil bir insanlık suçu, mart karı gibi çimenlerimize düşer.
Bir de bakmışsınız “Türk Futbolunda ırkçılık aldı başını gitti” haberleri akıyor dışarıdan.
Oluk oluk.
Öyle bir iştah gelir ki ırkçılığın gerçek mucitlerine, bir Türk futbol adamı burnuna konan arıyı kovsa, el hareketinde ırkçılık mesajı bulurlar artık.
Hele bir de UEFA’nın sitesinde yayınlanırsa... Kaynağın hangi “hödük” Türk olduğuna bakmadan, hangi yabancının asparagası olduğunu sorgulamadan koyarsınız manşete.
Söylesek, bize kızarsınız.
Bu milleti hazırlarsınız işlemediği suçları üstlenmeye... Antrenmanlısınız.
Sonrası, yumurta mı tavuktan/tavuk mu yumurtadan meselesi...
Avrupai Türkler’den “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz monşer” lafları...
Bir de “özür kampanyası”...
Ve Perde...
Bizim üzerimizden ırkçılığın ne kadar vahim, ne kadar kötü olduğunu göstermek ve ne kadar ağır cezalandırılacağını ilan etmekten daha uygun ne olabilir ki Avrupa için.
Nerede duracağını bilmeyen “çılgın” Türk Futbolu’na gem vurup dizgini ele almanın bundan asil, bundan sağlam yolu var mı?
Kırılır mıyız?..
Daha neler. Alışkınız.
Turist olarak bile görmek istemedikleri insanlarız biz. Banka cüzdanı dökümü, tapu fotokopisi, iş güç garantisi olmadan sokaklarında yürütmedikleri bizler, ırkçı değilsek bile “akıl etmediğimiz” içindir onlara göre.
Irkçı olduğumuzu kabul ediyorsak; “Ha şöyle”...
Ben etmiyorum kardeşim.
Ne Aybaba’yı ettim, ne Kocaman’ı ederim, ne de bir başkasını.
Bu coğrafyada ırkçılık oluyorsa bile, en medeni ülkelerin onda biri, yüzde biri.
O da başka bir ırkı “aşağıda” gördüğünden değil bu mazlum milletin, Türkiye’de ekmek aslanın ağzında olduğundan... Var olan bir lokmayı da yabancıya kaptırmayalım mantığı.
“Hiç olmazsa biz bize dayanışalım” çığlığı.
Ankaraspor’un Meksikalı golcüsü Antonio De Nigris de reddediyormuş Meksika’da yayınlanıp sevgili Mehmet Çiftçi kardeşimin bizlere ulaştırdığı röportajını... “Aykut Hoca’m hakkında öyle bir laf etmedim” diyormuş.
“Medya uydurması”!
Önemli olan o değil... Güney Doğu’su Kuzey Irak’a eklenmiş Türkiye haritaları gibi gündeme taşınıyor mu futbolumuz ve ırkçılık başlıkları... Oraya bakın.
De Nigris söylemedi, Aykut Hoca yapmadı, olsaydı veya yapılsaydı biz asla onaylamazdık, bunlar hep laf...
Türk Futbolu’nda ırkçılık haberleri başladı mı başlamadı mı?
Göle maya çalındı.
Biz de çanak tutuyoruz ne yazık ki.
‘İşçilerin takımı Galatasaray’!..
Aylar önce bir araştırma yayınlanmıştı arşivime koymuştum.
Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Dairesinin 78 fabrikada 806 işçinin katılımıyla gerçekleştirdiği ankete göre işçilerin en sevdiği takım Galatasaray’dı.
Haber medyada “Emekçilerin takımı Galatasaray” başlığıyla yer almıştı.
İroniye bakın.
Aslantepe’deki stat inşaatını hangi pürüz durdurur diyorsanız, altındaki imza işçi arkadaşların.
Aslantepe adı yakında “Grevtepe” olarak değiştirilirse şaşırmayın. Çünkü paralarını alamıyormuş emekçiler. Kriz mütahiti, mütahit onları sıkıyormuş. Yumurta kapıya dayanmış. Bireysel isyanlar başlamış.
Demek ki, sevgi sempati bir yere kadar.
Kimseye muhabbeti kalmıyor karnı aç olanın.
Hazır transfer ayı geldi; Üç Büyükler uyanın... Kriz böyle giderse hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.