Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş hangi bulmacanın yanıtını arıyorlar?..
Cevval, delişmen ve civa gibi bir hücum hattı. Hem basacak, hem saldıracak. Lakin takımın ince beli orta alandakilerle irtibatlı...
Kanatlar, f-16 kanatı. Gövdeyi taşıyacak kadar sağlam, 8 G’lik dalışlarda titremeyecek kadar yumuşak.
İşini yapmakla kalmayıp, topa sahip olduklarında ekstraya çıkan futbol sanatçılarından oluşan bir defans.
Dayanışma, yardımlaşma, sadece arkadaş değil, “ruhdaş” olma.
Aslında her takım bunu arıyor.
Futbolun rengi ve başarının vazgeçilmezi bu zaten.
Peki, hiç yabancısı olmayan Milli Takım’ın başarıp, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın kan ter içinde uğraşması, üstelik sonucun “garantisiz” olması şaşırtmıyor mu sizi?
Diyeceksiniz ki, üç büyükler milyonları basıp zar zor toparlıyorlar futbolcuları; Fatih Terim’in istediğini alma şansı var!..
Üç büyüklere Türk futbolcu kısıtlaması mı var?..
72 milletten adam devşirip aylarca uyum sağlamasını bekleyenler kendileri.
İsteyen istediğini söylesin... Üç büyükleri anlıyorum da... Ligi yabancı futbolculara endeksli, büyük takımları listeye koyacak alt yapıdan futbolcu bulamayan bir ülke Milli Takım’ının, bu haline yanıt bulamıyorum ben.
‘Bilet alamıyorsanız loca kiralayın’
Marie Antoinette çağdaşımız olsaydı ne derdi Fenerbahçeliler’e?
“Bilet alamıyorsanız, loca kiralayın”!..
Halkın gerçeklerine Fransız kraliçesi kadar “Fransız” hale geldi Fenerbahçe.
Biliyorsunuz Sivasspor maçı bilet fiyatlarını ve tepkileri... Kale arkası 55 lira. Sahaya doğru açıdan bakmak 265 lira.
Beşiktaş, Galatasaray maçları kaç para olacak acaba?
Her transferde hava alanına gidip futbolcuları altı okka yapanlar var ya; onlar soruyor şimdi... “Bu neyin diyeti”!..
Üç sene şampiyon olacaksınız, ödeyin bedelini.
Şaka bir yana, her kulübün kâbusu olduğu gibi Fenerbahçe yönetiminin de Allah’tan sonra korktuğu ikinci otorite olan “taraftar” mızmızlanınca çare bulmak zamanıdır.
Saracoğlu’nda iskonto olamaz...
Çünkü küresel kriz ortamında Avrupa’da yüzde 10 zam alamayan yayın bedelinin, hayal edildiği gibi katlanamayacağı ortadadır. Bu zamanda sponsor gelirleri artmayıp aynı kalsa bile başarıdır. Forma mı?.. Alacak parası olanların dolabında yer kalmadı zaten.
O zaman... Nasıl sağlanacak “en ucuzu 55 liradan bilete” taraftarın hakkını helal etmesi?
Messi alınacak değil ya... Fiyatı normal ama anormal sevilen bir isim lazım.
Mesela Tuncay.
Eli kulağındadır bu tip bir transferin.
Bizde başkanlar bile ‘ölümüne’ oynar!
Keita Gaziantep deplasmanında dili nefes borusunu tıkadıktan sonra maça devam ettirildi diye tıp dünyası birbirine girdi...
“Ya ölseydi”!
Yahu burası Türkiye... Bırakın futbolcuyu, başkanların bile hayatı önemli değil takımların bekası için.
“Vatan” değilse bile “futbol söz konusuysa” her şey teferrüat!
Bakınız, Özhan Canaydın son anda başkanlığı bırakıp hayatını zor kurtardı. Aziz Yıldırım üç sene önce “hastayım bıraktım” dedi onu bırakmadılar hâlâ görevde. Yıldırım Demirören genç yaşta tansiyondan şikayete başladı bile. Başkanlar taşın altına yaşamlarını koyarken Keita’nınki ne!..