Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

UEFA başmüfettişi omuz çantasıyla gelip Şike Operasyonu Savcısı ile görüştüğünde ben de yazmıştım. “Gizli belgeleri mi gösterdi” sayın savcı diye.
Çünkü, Cornu aynı gün geri döndüğünde UEFA, Fenerbahçe’yi “suçlu” ilan etmiş ve TFF’ye “Ya sen Avrupa’dan men et, ya ben ederim” demişti.
Demek ki, UEFA Başmüfettişi çantası dolu gitmişti buradan!
* * *
Zaman geçti, Fenerbahçe’nin açtığı davada ifade vermek zorunda kaldı Cornu. Savcının belge falan göstermediğini, kararını futbol federasyonumuzdan Arıboğan ve Helvacı’nın anlattıklarına dayanarak verdiğini açıkladı. Dediğine göre, Arıboğan ile Helvacı Fenerbahçe için “şikeci” garantisi vermişti.
Koskoca UEFA Başmüfettişi...
Tam bu noktada Fenerbahçe “yerden göğe” haklıdır.
Başmüfettişin söyledikleri doğruysa futbolumuzu futbolumuzu yönetenler satmıştır. Burada “mahkeme karar verir”, UEFA’da “Fenerbahçe şikecidir”!..
Hal böyleyse; gereğinden daha nazik davranıyor Fenerbahçe. Mantık çerçevesinde olayın analizini ortaya koyuyor ve gereğinin yapılmasını talep ediyor.
Tabi TFF’yi suçlayacaklar. Tabi “istifa” isteyecekler. TFF de “müfettiş Cornu’nun tufasına geldiyse” suçsuzluğunu kanıtlasın. Şimdi top TFF’de.
* * *
Cornu yalancı değilse, Arıboğan ve Helvacı’ya istifa etmek düşer.
Hatta Mehmet Ali Aydınlar. O da gider.
Hiç zannetmiyorum, ama olay bu aşamada. Doğru neyse çıksın ortaya.
Fenerbahçe’nin tek ofsayta düştüğü nokta, “her iki federasyon yetkilisinin de Galatasaraylı olması” hatırlatması!.. Bırakın artık bu saçmalıkları.
Bu düzeye gelmiş hangi yönetici taraftarlık uğruna “jurnalci”, “iftiracı”, “komplocu” durumuna düşmeyi göze alır ve tüm kariyerini bitirir. Helvacı’yı tanımam, ama Lutfi Arıboğan’ı bilirim ve bunları çok aşmış bir insan olduğuna kefilim.
Acaba boşboğazlık mı var?
Bir başmüfettiş boşboğazlığa dayanarak veriyorsa, varın siz hesaplayın UEFA’nın durumunu.
* * *
Olay ortaya çıkacak. Ama ilk haberlerden anlaşılan o ki, bu işte “sağı solu oynayan” bir kişi varsa o da UEFA Başmüfettişi Cornu.
Adam İstanbul’a gelip belgesiz ve bilgisiz dönünce, yanında götürdüğü gazeteleri tercüme ettirip rapor yazmış besbelli.
“Hani belgesi ?” diyene de “Arıboğan ile Helvacı” söyledi deyip sıyrılmaya çalışmış.
Biraz daha sıkıştırılınca, “UEFA avukatlar ısrar etti öyle söyledim” diyor.
Başmüfettişe bakın. Dansöz gibi.
* * *
Başmüfettişin bize verdiği zarar gelince... Umrunda mı sanki.
Fenerbahçe’nin umrunda... Az bile yaptı. En ağır şekilde suçlaması lazım TFF’yi, Helvacı’yı, Arıboğan’ı... TFF, Helvacı ve Arıboğan da UEFA Başmüfettişini. Ancak böyle ortaya çıkar gerçek.
Çok büyük kayıplarımız var şike meselesinde. Bir de yetişmiş tecrübeli insanlarımızı durduk yerde kurban veremeyiz şayet suçları yoksa.

Haberin Devamı

50 bin kadın ve çocuk “zehirlendi”
Fenerbahçe’nin cezalı maçında kapıların sadece kadın ve çocuklara açılması, bu uygulamaya Fenerbahçeli kadın ve çocukların çılgın gibi katılması, futbol tarihine geçecek muhteşem bir fanteziydi.
Buradan yola çıkarak Stadlara “kadın ve çocuk kontenjanı ayrılması” ise bir o kadar saçma ve bir o kadar sakıncalı!
Neden?.. Çünkü o stadlara giden çocuklar ve kadınlar bir tür “eğitim” alıyorlar. Maç küfür ederek seyredilir, kızınca rakip oyuncuya eline geçen atılır, kavga edilir, falan... Çocukların aklına kazınan bu. Kadınların yavaş yavaş alıştığı, hatta yavaş yavaş uygulamaya başladığı da bu.
Bir tür eğitim işte.
Yahu, 18 yaşından küçük çocuğa bakkaldan sigara bile aldırmıyoruz, 18 yaşından küçük çocuğu küfür bela şiddet dolu yere gitsin diye teşvik ediyoruz. Kadıköy İskele’deki birahanede çok kavga çıkıyormuş, oraya da kadın ve çocukları davet etsek azalır mı, ne dersiniz?
Ne zaman ki, tribünler temiz olacak o zaman davet edeceksiniz çocukları kadınları. Berbat tribünlerin tansiyonunu düşürsün diye dekor olarak kullanmak için değil.