Hızlandırılmış Süper Lig, maç enflasyonu ile “gündelik” hale geldiğinden beri hafıza silgimiz fazla mesai yapıyor ya...
Unutulmaması gerekenleri bir kenara yazıyorum ben.
“Bayat” falan anlamam.
Bunlar önemli.
En azından, yumurta kapıya geldiğinde “Kimse yazmadı” denmemeli.
* * *
Mesela, UEFA Mali Denetim Kurulu Bürosu yetkililerinin Galatasaray’a transferler hovardalığı uyarısı...
Demişlerdi ki, “200 milyon euro ekside olan bir kulüp, 100 milyon euro’ya yakın transfer harcaması yapıyor. Galatasaray aynı mali tabloyla 2013-14 sezonuna girerse, Avrupa kupalarına katılamayacağını bilsin”.
“Sen Fenerbahçe’ye bak. Beşiktaş’tan ne haber” fanatizmini duyar gibiyim.
İkinci yanıt, “Galatasaray istediği anda istediği kadar para bulur” türünden hamaset olacak.
UEFA Türkiye’ye düşman...
Platini şişman...
Falan.
Bir sürü saçmalık.
En kestirmesini Galatasaray yaptı:
Fatih Terim biraz bozuk çaldı konu kapandı. Seneye ilk defa duyulmuş gibi manşetlere çekeriz yine.
* * *
Ankara Büyükükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek”in, canından çok sevdiği Ankaragücü’ne “ötanazi” yapması ne oldu peki?
“Bitti bu kulüp. Amatöre kadar gider”!
İnsana “Eksik olma sayende” derler...
Meali şudur:
“Ya benim olur ya da ölür”.
Sayın Gökçek “Cemal Aydın Ankaragücü’nü yok etmiştir. Tarih onu affetmeyecek” dese de bizim bildiğimiz Ankaragücü, Melih Bey’in göz koyması ile başlayan süreçte eridi, bitti, yok oldu.
Sayın Gökçek futbol aşkını başka bir kulüple gidermeye çalışana kadar gündeme gelmeyecek.
Hatta o zaman bile.
Allah her kulübü korusun!
* * *
Hadi bunlar kişileri/kulüpleri/şehirleri ilgilendiren “lokal” mesele...
Peki, nisan ayında Konya’dan ayrılan Kolombiyalı oyuncu Johnnier Montano’nun Peru’da verdiği röportajda, Türkiye’den dönmesinin nedeninin “ırkçılık” olduğunu ileri sürmesi ne?
Resmen skandal.
Yenir yutulur gibi değil söyledikleri:
“Takımda 4 siyahi oyuncuyduk. Bu nedenle hiçbir yanlızlık hissetmiyorduk. Ancak ailem ile sokakta dolaşma zorluğu yaşıyorduk. Ailece bir kafeye gittiğimiz zaman rahatsız eden ırkçı bakışları üzerinizde hissediyorsunuz. Buna rağmen takımda kalabilirdim, ancak durum aileme fazlaca dokununca, ayrılma kararı aldık ve döndük”.
Mevlana’nın kentinden “ırkçılık” gerekçesiyle kaçtığını iddia eden bir futbolcu varsa ve doğru söylüyorsa niye soruşturması, cezası olmadı?
Yalansa, niye uluslararası mücadelesi yapılmadı.
Bambaşka bir zamanda, bambaşka bir meselede karşı tezi desteklemek için Montana Dosyası önümüze konulduğunda hatırlarız yine.
* * *
Hafıza silgimiz fazla mesai yapıp oklova oklava tükenirken “sildiğimizi” zannettiğimiz meseleler bu kadar değil tabi.
Maçlar müsaade ederse devamını yazarız.
Düzelsin diye değil...
Orası ümitsiz.
“Kimse uyarmamıştı”denmesin diye.