Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Uri Geller’i Türkiye “yeniden” tanıdı... Yeniden diyorum; çünkü altı sene önce Milliyet’te röportajı yayınlandı.
Murat Ağca ile ben yapmıştım...
Ulus 29’un şık atmosferinde yan masadaki servisten araklayıp gözümün önünde gözüyle baka baka büktüğü kaşığı hâlâ saklarım.
Dehşete kapılmıştım... Otuz santim uzaktan, olanca dikkatimle izlerken el çabukluğu olmadan (veya belli etmeden) okşaya okşaya “saldırmaya hazır kobra”ya çevirmişti çorba kaşığını.
Ve itiraf etmişti:
“Bunlar gösteri... Sahip olduğum asıl yetenekleri bazı Galatasaraylılar çok iyi bilir”.
HHH
Asıl yetenekleri arasında kişileri/ olayları etkilemek, sonuçları tayin etmek gibi akıl almayan fizik ötesi beceriler vardı.
Mesela, Euro 96’da McAllister İskoçya adına penaltı atarken Uri Geller Wembley Stadı’nın üstünde helikopterdeydi. Topa odaklandı... Tam McAllister vuracağı sırada, topu yerinden oynattı! Kaçan penaltı ve kazanan İngiltere...
Valla kendisi anlattı.
İnanmamak serbest ama FBI ve CIA de onun yeteneklerine inananlar arasındaydı. Daha nice dev şirketler, uluslararası sanatçılar ve milyonlar...
Hepsi bu  Macar ve Avusturyalı kanı taşıyan adamın Tel Aviv’de doğaüstü yeteneklerle doğduğundan emindi.
Bir de Galatasaray!..
HHH
İşin püf noktası burasıydı. Yoksa beni ne bağlar gaipten gelip gaibe karışan mesajlar.
Geller, Şampiyonlar Ligi’nde 1999’da oynanan ve Galatasaray’ın son üç dakikada attığı iki golle 3 - 2 kazanıp UEFA Kupası şampiyonluğuna uzandığı  Milan maçında, sarı - kırmızılı takımın galibiyetini doğaüstü güçleriyle kendisinin hazırladığını iddia etmekteydi.
Bireysel bir işgüzarlık değildi. Bir takım Galatasaraylılar’ın ricasıydı.
Kimdi, kimlerdi, söylemedi.
Ben de aynen yazdım.
Şükrü Saracoğlu’na gömülen tavuk bacağı gibi, faydası şüpheli ama yapanın ve yaptıranların kimlikleri ve iddianın kendisi yüzünden önemli bir haberdi.
Yine de hafif dalga geçerek kaleme almıştım.
Sonuçta ispatı mümkün olmayan bir iddiaydı... Ben inanmıyordum ki, okuyucuyu inandırayım. Haber tuhaflıktaydı.
* * *
Ona rağmen Galatasaraylılar’ın çok ciddi eleştirilerine maruz kaldım.
“Büyük bir zaferi bir gözbağcıya zimmetlemek, Galatasaray’a hakaretti”!
Gözbağcı ha...
Görürüz reytinglerini. Herkes kaşık büküyor ama sapını ortaya getiremiyor Geller gibi.
İşte yine ülkemizde... Londra’daki evinde Galatasaray posteri ve bayrağını mücevher gibi saklayan Uri Geller...
Bu sefer, Galatasaray’ın kaşık büküp, bozuk saatleri çalıştırmak ve telepati yoluyla maç kazandırmaktan çok daha büyük yeteneklere ihtiyacı var.
* * *
Sevgili Geller;
Hoca bulabilir misin sen Galatasaray’a...
Para bulabilir misin? Stadın çarçabuk bitmesini sağlayabilir misin?
En önemlisi, önce sırtında taşıdıkları Galatasaray’ı şimdi Simbat gibi sırtına binip “söylediklerini yapmazsa” boynunu sıkan, hiçbir zaman ödenmeyecek haklarından dem vuran gediklilerden kurtarabilir misin?
Sayın Adnan Polat’tan bir “efsane başkan” yaratabilir misin?
Hepsini geçtik... Hafta sonu İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynayacağı maçın içinden çıkabilir misin sen Uri?..
Şampiyonlukta iddialı bir Galatasaray ve karşısında hocasını isteyip alamadığı, muhtemel golcüsü ve yardımcı hocası Galatasaray markalı bir takım. Futbol üzeri, hatta siyaset üzeri kankalar var her iki cenahta.
Kaşıkları bozup, bozuk saatleri düzeltmek ne ki...
Asıl şu maçı etkileyen unsurları alt alta yaz ve maçtan sonra yorum yap bakalım Uri.