Bir kere açık söyleyeyim; şampiyonluğun İstanbul’dan uçup, Trabzon dışında bir Anadolu toprağına konması çok hoş ve fantastik bir olaydır.
Ama “devrim” falan olmayacak ne yazık ki!
Çünkü “devrimleri”, böyle kırılma noktalarından sonra “değişim/arınma/eşitlik” gibi ulvi talepleri olan insanlar yapar.
Var mı öyle birileri?.. Görebiliyor musunuz?
Bence yok. Bakın etrafa, aynı tas aynı hamam.
Ne zaman ki, “devrim gerektiren yozlaşmada tuzu olan” adamlar utanacak; o zaman devrim olacak.
Var mı utanan?
Kadıköy neronları
Mesela, düğüne gidip, cenazeye sebep olan magandalar gibi o güzelim stadı kundaklamaya kalkanlar, neyle ve kimle kavga ettiğini bilmeden Kadıköy sokaklarını terörize edenler, minicik çocukların zihnine futbolu korku ile birlikte kazıyanlar, utanıyorlar mı acaba?
Bir insan, bir dakika arayla saygı duyup taptığı yönetim kuruluna nasıl şişe ve laf atar? Ne değişti bir anda?
Ortada hata varsa, sezon boyunca yapılmış olmalı. Son maçın son düdüğüne kadar niye sustunuz o zaman?
Saracoğlu kışkırtıcıları
Sezarın hakkı Sezar’a... Boşuna çileden çıkmadı o insanlar.
Çıkartıldılar!
Kaderin garip bir cilvesi; tarihin en büyük ve en aptalca yalanı, sezonu “haber yalanlamakla” geçiren Fenerbahçe’nin stadında, Fenerbahçeliler tarafından, Fenerbahçeliler’e söylendi ve taraftarlar iki dakikalığına kendilerini şampiyon sandılar.
Gerisi belli. Hayal kırıklığına uğramış holigan geni devreye girdi.
Ağır tahrikçiler utanıyor mu şimdi?
Kulüp lordları
Kaç kere yazdık, kaç kere eleştirdik. Sezona “üç yıl üst üste şampiyonluk” sözü ile başlarsan ve birincisinde foslarsan, ajite ettiğin kalabalıkların altında ezilirsin.
Eve çevik kuvvet otobüsüyle dönersin.
Çıtayı koyduğun ve milleti düşürdüğün duruma bak. Seneye ne yapacaksın? Şampiyon olmak için “her şeyi”!.. Ama her şeyi!
Bu koşullarda Bursaspor’un şampiyonluğu ile futbolda bir devrim gerçekleşmesi mümkün mü? Olsa olsa “felaket” ihtimalini artırıyor beşinci takımın şampiyonluğu. Seneye beşle çarpın rezaleti.
Peki İstanbul’un diğer “büyük”leri?..
Onlar, çoktan veda ettikleri şampiyonluk için üzülmek bir yana, ezeli rakipleri şampiyonluğu kaybetti diye seviniyorlar. Ellerini ovuşturuyorlar.
Ben olsam utanırdım.
Futbol komplocuları
Belki de en çok utanması gerekenler, futbola nifak sokan aktörler. İçlerinde yorumcusu var, yöneticisi var. Belediyecisi hatta siyasetçisi/bakanı var.
Bırakın varoluşlarını ve geçimlerini fitne ile sürdüren ekran ıskatçılarını, geçen hafta Devlet Bakanı sayın Faruk Çelik, ‘’Son birkaç maçta bu kadar kolay gollerin nasıl yenildiğini anlamakta zorlanıyoruz’’ dedi.
Neden?..
Bursa’ya gitmişti. Gönül almak istiyordu. En kestirme yolu seçti.
Birkaç provokatörden çıkan ve medyadan sokağa akan rezil dedikoduları doğru varsayıp futbolu yerin dibine sokarak Bursalılar’a hoş göründü.
Peki ne olacak şimdi? Mahcup mu, yoksa kaşarlanmış yorumcular gibi “Ben söylediğim için düzeldi” cinliğine mi sığınacak?
Devrim kapıda olmalı
Bu memlekette fay kırıldı, inşaat tarzı değişmedi. Dört büyüklerin şampiyonluk hegamonyasının kırılması ne ki?
Utanan yoksa eğer... Bursaspor’un şampiyonluğu hoş ve fantastik bir olay olarak kalır, sadece gelecek sezonların biraz daha gerilimli olmasına hizmet eder.
Aynı şeyi bir zamanlar Trabzonspor becermiş ve şampiyonluğu İstanbul dışına taşımıştı.“Devrim” olacak denmişti. Ne oldu?
Bugünlere geldik.
Umarım Bursaspor şampiyonluğu ile daha beter olmayız.