Yazık... Müthiş bir yarış sonunda Fenerbahçe soluk soluğa şampiyon olmuş, muhteşem stadında muhteşem seyircisiyle kucak kucağa kupasına sarılıyor. Çimenlerin üzerindeki futbolcular hırs ve terden uzak ve bebekleriyle oynayarak izleyenleri adeta evlerinin içine, özel hayatlarına kabul ediyor. Şarkılar, espriler, ışıldayan yüzler, Fenerbahçe’nin büyük usta İslam Çupi tarafından bile “tarif edilemeyen” büyüklüğüne büyüklük katıyor. Biz ne yazmak zorunda kalıyoruz!
Çünkü bir delinin kuyuya attığı taşı, kırk kişi çıkarmaya çalışıyoruz.
Yeter ki, 40 milyon kişi rahatsız olmasın.
Zor ama mecburuz.
* * *
Biliyorsunuz; “Sahaya giren Cim-Bom’lu olsun” dedi Volkan efendi.
Ve adresi bilinmeyen bir edepsizlik:
“K..... mu?”
Sivas’tan belliydi niyeti! Aklı sıra fanatik Fenerlilere oynayacak, en alt kesimin desteğini alacak. Kahvehanelerde, bitirimhanelerde yankı bulacak sözleri.
“Hedef kitlesi” buydu Milli sporcunun!
Maalesef bu kadar hesap yapabiliyordu Volkan efendi.
* * *
Yakışır ona...
Suçu da yok zaten!.. Kabahat ona mikrofonu teslim edende.
Başkanı, televizyon ve gazetecilik üstadı Uğur Dündar’a “Galatasaray ve Beşiktaş büyürse biz de büyürüz” derken, Fenerbahçe’nin briyantinli kalecisi sinkaf yapıyor sahadan.
Bir çuval inciri berbat ediyor.
Ne zaman?
En mutlu günde. En rakipsiz anda.
Tam da Fenerbahçe boş bulunduğunda, ezeli rakiplerin ebedi dostların en sıkıntılı zamanında.
Şayet bir zeka sıkıntısı yoksa fena halde kötü niyetli olmalı kendisi.
Bu adama tatilde yaşam koçu tutmalı Fenerbahçe.
Atatürk'ün izinde
Ustamız Uğur Dündar’ın bizim meslek için ne anlam ifade ettiğini, en kestirmeden ve en güncelinden Aziz Yıldırım röportajıyla anlatabilirim mesela:
“Her gazeteci başka meslektaşının yaptığı iyi işi kıskanır. Uğur Dündar yapmışsa o başka, sadece alkışlar ve okuyup öğrenmeye çalışır”!
Biz de öyle yaptık ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın yanıtlarını okuduk.
Takıldıklarımı yazayım:
Sayın Yıldırım’ın “Kalbim yoruldu” cümlesi Sivas maçı için bile olsa hoş değil doğrusu.
Daha misyonu bitmedi Aziz Yıldırım’ın. Avrupa finalleri lazım Fenerbahçe’ye. Avrupa için de en başta sağlam bir yürek...
Kalbini cümle içinde kullanacaksa sadece “sevgi” tarafından bahsetmeli sayın Yıldırım.
Aksi halde yıllar önceki “hastalık nedeniyle istifa” girişimini hatırlatır ve durduk yerde reklam amaçlı naylon başkan adayları çıkar piyasaya.
* * *
İkinci takıldığım; “Atatürk’ün yolunda ilerleyen Fenerbahçe”!..
2001’de Samsun’da, 2011’de Sivas’ta şampiyon olan Fenerbahçe için Atatürk’ün kongrelerine atıfta bulunarak “Sırada Erzurum var” demiş İkinci Başkan Nihat Özdemir.
Aziz Yıldırım’ın da çok hoşuna gitmiş ki, Uğur Dündar’a aktarmış.
Bana gelince, bayıldım.
“Kemalist”in hakaret anlamında kullanıldığı, Atatürk’ten bahsedenin horlandığı bir süreçte şampiyon kulübün başkanı Atatürk’ü es geçmiyorsa, biz de ona saygı ve sevgi duyarız ancak.
Maalesef kendi halimize acıyarak!..
Ne hale geldik.
Atatürk’ten bahsettiği için “Cesur adam” diye kutlamadığımız kaldı Aziz Yıldırım’ı.