Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kardeşi Erkut, Aykut Kocaman’ı tek cümlede nasıl anlatmış biliyor musunuz? “Ağabeyimin hayatının temel noktası saygıdır” özetiyle.
Rakibine, kardeşine, futbolcusuna, herkese saygı gösteren ve karşılığında saygı bekleyen bir insan... Gündelik yaşamda Erkut’un “of” nidasına bile “bir ay konuşmama cezası” kesen bir ağabey.
Daha çok örnekleri var. Merak edenler sevgili Barış Tut’un beş yıl önce yayımlanan “Kocaman Bir Adam” adlı kitabını bulur, okur, örnekleriyle öğrenir.
En başta Fenerbahçe yöneticilerine tavsiye edilir.
Çünkü Aykut Kocaman’la çalışmak, başlı başına bir zihniyet değişikliği gerektirir. Medeni, insani, prensipli gibi sıfatlar koymaya gerek yok; futbolda olmayan bir zihniyet kısaca. En azından bizim futbolumuzda...
Ona ‘idare ediver Hoca’ diyemezsiniz. Ya etmez, ya da onu kaybedersiniz.
Mesela Alex’in sezon açılışına bir hafta gecikmesi hadisesi:
Net ve berrak değerlendirdi Aykut Kocaman...
“Takımın kaptanı burada olmalıydı” dedi.
Öyle ya; “Disiplinli ve savaşan bir kadro istediğini” söyleyen Fenerbahçe Sportif Direktörü, başka nasıl yorumlayabilirdi Alex’in gecikmesini?
Gerekeni söyledi.
Lakin bir farkla... Aykut Kocaman’ın ağzından çıkanlar “durum icabı” söylemek zorunda olduğu “geçiştirme lafları” değil, Alex hakkında kafasında oluşan tablonun izdüşümüydü. Fenerbahçe sportif direktörüne göre “ayıp etmişti” Fenerbahçe kaptanı. Yakışmamıştı. Fenerbahçe tarihindeki hangi kaptan bunu yapar veya bu eleştiriye katlanabilirdi; o ayrı mesele.
Peki...
Ne oldu Alex dönünce?
Daum, çocuklar gibi sevindi. Alex’i sürpriz şekilde takımla birlikte çalıştırdı. Antrenmanın başında sahada toplanan futbolculara Alex’i alkışlattı.
Bir de övdü:
“Büyük futbolcu, geciktiği hafta boyunca yalnız çalışmış”!..
Oysa, çift kalede fena halde zorlanıp takımın temposuna ayak uyduramadı Alex.
Mehmet Topuz para dengesini nasıl bozduysa, Alex de suç ve ceza kavramlarını alt üst ediverdi daha sezon başlamadan.
Kulüplerde böyle şeyler olur aslında.
Ama Aykut Kocaman’ı sportif direktör yapınca olmaması lazım. Ya da Aykut Kocaman’ı sportif direktör yapmamak lazım.
Açıkça yazayım.
Aykut Hoca, en kötü zamanda gelmiştir Fenerbahçe’ye!..
Biz ne bekleriz Aykut Hoca’nın, Fenerbahçe’ye konuşlanmasından?
Birinci sırada, sahip olduğu yaşam disiplinini takıma yansıtmasını değil mi?
Olmuyor işte.
İkincisi, Fenerbahçe’nin teknik sorunlar nedeniyle şampiyonluk mücadelesinden kopması halinde, takımı emanet edebileceğiniz garanti adam... Yani, Dünya’nın bin türlü hali var. Bir anlaşmazlık olur, bir kan uyuşmazlığı yaşanır veya puan kayıpları dayanılmaz hale gelirse Daum/Kocaman değişimi.
Bu ihtimal de yok gibi!..
Çünkü başkan Aziz Yıldırım öyle bir seçim vaadi kaçırdı ki ağzından... Üç şampiyonluk yılının birincisinde takım zirvelerde değilse sadece Daum gitmez, Yıldırım efsanesi de sallanır ve o hengamede ne Aykut Hoca kalır ne de Fenerbahçe Yönetimi. Sezonu tepede başlayıp tepede bitirmezse, Fenerbahçe bitmez ama yönetim biter.
Bu ihtimali de geçeceksiniz besbelli.
İdeal olan, Fenerbahçe’nin şampiyonluktan şampiyonluğa koşması ve o süreçte Aykut Kocaman zihniyetinin takıma sinmesi. Günü gelince de tüm dizginleri tutması.
Mümkün mü?
Tek şekilde... Ya Aykut Kocaman değişecek ya da Fenerbahçe.
Değiştirecekseniz, niye aldınız?..
Değişecekseniz, hani nerede?