Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Bülent Korkmaz’ı atayarak “sadece” bir teknik direktör değişikliği yapmadı; Yönetim’in ve Galatasaray’ın geleceğine ilişkin çok ciddi ve tarihi bir sözleşmeye de imza attı.
İki yanı keskin bir sözleşme.
Ya olacak... Ya olacak.
Ne var bunda?.. Her hoca her kulübün geleceğinde yeni “rota” değil mi?
Değil!.. Bülent Korkmaz değil.
O, yeni bir Fatih Terim olmak zorunda!..
Ya olacak... Ya olacak.
Artık Galatasaray küme düşme tehlikesi yaşamazsa, Bülent Hoca basıp istifayı gitmezse, yakın gelecekte teknik direktör değiştirme lüksü kalmadı Polat Yönetimi’nin.
Hatta bu konuda düşünemezler bile.
Hamburg’a elenirse, şampiyonluğu kaçırırsa devam.
Ezeli rakiplerden fark yerse de devam.
Yeni sezonda yabancıları değiştirmeye kalkarsa, baş üstüne...
“Arda lazım” derse, kimse satamaz Arda’yı mesela.
Takımdan “Galatasaray ruhu” beklerken Florya’da arbede çıkmadığı sürece, beklenmedik bir durum yaşanmadıkça devam.
Neden?
Her musibetin “mutlu günlerin” habercisi olduğuna dair tecrübeler ve nasihatler “tarihten”...
Çünkü sayın Polat’ın Bülent Korkmaz’la yaptığı sözleşmenin kutsanıp baş tacı edilmesinin asıl sebebi bu:
Yeni bir Fatih Terim yaratmak!
Nasıl olacak?..
Birinci şık, sabır... Koşulsuz güven...
Sınırsız yetki, ardından...
Bundan böyle Adnan Polat para işlerine mi dalar, stat inşaatında mı yatıp kalkar, ürün satış zincirleri mi kurar bilinmez... Ama futbol takımıyla işi bitmiştir birkaç yıllığına.
Futbol takımıyla “işi” olduğunda, aslında başkanlıktan emeklik vakti geldiğini o da bilecek biz de.
Tüm bu hesapları yaparak atadı Bülent Korkmaz’ı Adnan Polat.
Sorumluluğunu arttırıp, kendi yetkilerini kısarak.
Gerçek bir özveri.
O yüzden çok önemli bu sözleşme. O yüzden tarihi... Yerli hocalara milat olması falan, hep sonra.
Şu kadarını bilelim; Fatih Terim’in doğuşundan da önemli.
* * *
Bülent Hoca’ya gelince...
Sayın Başbakanımız sayesinde geldi bu göreve...
Ama “tersine” torpille.
Tam Rizespor ile anlaşmışken, eski takım arkadaşı Hakan Ünsal’ın yine eski takım arkadaşı Suat Kaya’ya torpil yaptırıp, işi elinden aldırmasıyla.
Ona kazık atanlar, şimdi aşırı sahiplenme ve koruma halkası yaratarak Bülent Hoca’yı antipatik yapmaya başladılar bile.
Hani 2000’lerin “takım ruhu”ndan falan bahsediyorlar ya... O ne kadar makbuldur halk içinde; orası meçhul.
Ne tür bir dayanışma olduğu ise Bülent Korkmaz’ın Rizespor transferi engellenerek ortaya çıktı.
Bunu bilsin Bülent Hoca.
Bilsin ve yapacağı işte tamamen yalnız olduğunu aklından çıkarmasın.
Gelecekte onun Galatasaray’a çakmaya çalıştığı çivileri sökmeye uğraşacakların, yine “ruhdaşları” arasından çıkacağını unutmasın.
Galatasaray’a bir başkasını hazırlıyorlar çünkü.
Bugün “master planın” önünü açan Korkmaz, kalıcı olursa yarın “engel” sayılacak.
Ya olacak... Ya olacak.
Bu zalim süreçte bir tek destek işine yarayacaktır hocanın:
Kulüple tek kuruşluk ticareti olmamış Galatasaraylılar’ın...
Stattaki taraftar da değil, platonik milyonlar...
Onların kalbinde taht kurduğunda yeni Terim olur... Başarı gelirse Terim’i de aşar.