Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ersun Yanal berabere biten Galatasaray derbisindeki Fenerbahçe’den çok memnun olmalı ki, aynı takımla çıktı Antalyaspor karşısına.
Lakin, dört ön liberolu o takım savunma amaçlıydı, Kadıköy’deki Antalyaspor maçında Fenerbahçe muhtemelen farklı galibiyete oynayacaktı. Yani derbi için mantıklı olan kurgu, dün fanteziden de öte saçmalıktı.
Olmadı tabi ilk yarıda... Önce orta sahadan devşirme kanatlar Ozan ve Tolga ne içeri girip katkı yapabildiler ne de Muriç’i topla buluşturabildiler. Muriç Antalyaspor stoperleri arasında gözaltına alınmış gibiydi. Sanal bir baskı yaşanıyordu rakip sahada.
Bitmedi... Fenerbahçe klasiği bireysel hata yine ortaya çıktı. Üç gerçek stoperi kenarda veya tribünde oturan Fenerbahçe’nin orta sahadan devşirme stoperi Jailson bir pozisyon hatası yaptı ve Antalyaspor’un ilk devredeki tek şutu gol oldu.
İlk 45 dakikanın tamamında rakip kaleye yüklenen, adeta tek kale oynayan Fenerbahçe’ydi ama bir tek “bu da kaçar mı” denilecek pozisyonu yoktu ev sahibinin. Yani sahadaki oyun beklendiği gibiydi ama skor tabelası beklenmedikti.
Sebebi, Galatasaray derbisindeki takımdı. Golü yedikten sonra savunma üstadı Antalya’ya gol atmak kolay mıydı? Savunma için ideal kadro, hücum oyununda gidiyor, yükleniyor ama sonunu getiremiyordu.
Bu arada 32. dakikada Fenerbahçe’nin VAR’dan dönen bir de penaltısı var. Isla’nın ortalamaya çalıştığı top Antalya savunmasının eline çarptı, yön değiştirdi. Adamın eli kapalı falan değildi. Resmen yediler penaltıyı.
İkinci yarı başladığında hatasını anlamıştı Ersun Yanal. En azından dönen topları toplarlar diye oynattığı kanatlar, ileride bir tür fren işlevi görüyordu.
Tolga’yı çıkardı, Zajc’ı aldı Ersun Hoca ve Fenerbahçe 4-1-4-1 haline geldi... Fenerbahçe baskıyı aynen devam ettirmek istedi. Ama Fenerbahçe savunmasının önü boşalınca bir devrede tek pozisyonu olan Antalyaspor hızlı adamlarıyla üst üste tehlikeler yaratmaya başladı.
Maçın bu kısmında Fenerbahçe’nin savunma zaafı iyice ortaya çıktı. 58’de Hakan tek başına Altay’la karşı karşıya kaldı. Altay devleşti Fenerbahçe kalesinde. Bir dakika sonra Altay üst üste iki kurtarış daha yaptı.
Yanal, öndeki baskının tehdit dozunu arttırıp sonuca gitmedikçe Fenerbahçe savunmasında daha çok gedik vereceğini anladı ve nihayet Emre’nin yerine Deniz’i alıp sol kanada yerleştirdi. Belki de maça çıkarken yapılması gereken bu değişiklik Fenerbahçe’nin baskısını arttırdı. Kadro yavaş yavaş hücumda işe yarayacak futbolcularla takviye ediliyor, yani kervan yolda düzülüyordu ama zaman kısalıyor Antalyaspor’un direnci artıyor savunması keskinleşiyordu.
Fenerbahçe bir gol atabilse, ikinciyi mutlaka kazanabilecek bir havadaydı. Ancak, taşıyor, getiriyor atamıyordu bir türlü. Aslında bu noktada Bülent Korkmaz’ın hakkını vermek lazım. Farklı güçlere sahip takımların maçında, ekibine galibiyeti korumak için ne lazımsa onu yaptırıyordu.
Bu arada futbolun şanssızlık meleği fazla mesai yapıyor ve Zajc’ın yakın mesafeden yüzde yüzlük golü, Fenerbahçe’nin golcüsü Muriç’e çarpıp kaleye girmiyordu.
Maçın bitmesine on dakika kala Ersun Yanal gözünü kararttı ve savunmadan tek gerçek stoper Zanka’yı çıkarıp Mevlüt’ü forvete ekledi.
Kadıköy’de fark yapması beklenen Fenerbahçe son dakikalarına mağlup girdiği maçta, artık ikinci golü yemekle, beraberlik golünü atma şansını eşit hale getirmişti.
Ama ikisi de olmadı ve Fenerbahçe 15 maç sonra Kadıköy’de Antalyaspor’a mağlup olarak geçen sezondan bir parodi sundu işinden okulundan koşup gelerek iş günü akşamı fazla mesai yapan on binlere.
Niye?.. Mağlubiyetin mimarı Yanal’ın fantezileri yüzünden.