Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kaptanın karşılaştığı fırtınalara değil gemiyi limana getirip getirmediğine bakılıyorsa şayet; Fenerbahçe kaptan köşkü tam bir rezalet… Yakında filikalara binip gemiyi ilk onlar terk edecek!

Aslında şanstı Antalyaspor için bir hafta önce nakavt olmuş Fenerbahçe… Tatsız, tuzsuz moralsiz olması kaçınılmazdı. Ruh karartan sürekli bir operasyon algısı da cabası.

Hem rakipleri hem de kendisi tarafından tüketilmiş Fenerbahçe’nin, öne geçtiği deplasmanda üst üste goller yemesi ve beraberliği zor kurtarıp ligde kepenk indirmesi içinde bulunduğu ruh halinin gereğiydi aslında.

Haberin Devamı

Eski aylar kırpılıp yıldız yapılmıştı ve eski adamlardan kurulu yeni bir Fenerbahçe vardı sahada. Fenerbahçe teknik aklının yanlışta ısrarını Jailson kendisi düzeltmiş ve sayısız hata yaptığı stoperden orta sahaya geçmiş, savunmadaki yerini “başkanın transferi” Falette’e bırakmıştı.
Söylemek lazım, Comolli boşuna para almış Başkan’ın seçimi de onun gibi… Fenerbahçe’nin bir yenisi de Mehmet Ekici’ydi ki, “maç eksiği” değil eskiyle kıyaslanırsa futbol eksiği vardı.

Antalyaspor ise bariz bir ikilem içindeydi… İlk yarıda Kadıköy’de Fenerbahçe’yi mağlup ettikleri 9 kişi defans ve arkaya adam kaçırarak mı oynayacaklardı, baskı yapan Fenerbahçe ile dişe diş bir mücadeleye mi gireceklerdi?

İlk yarıdaki Fenerbahçe golüne kadar birincisini, sonra da ikincisini tercih etti ev sahibi.

Rakip sahayı ablukaya alıp yarı açık cezaevine çeviren ama bu sırada arkada elini kolunu sallayarak dolaşan rakipler yaratan Fenerbahçe için hepsi ayrı ayrı tehlikeliydi.

Çünkü Jailson yoktu ama çok iyi adam kaçıran bir Dirar vardı Fenerbahçe savunmasında.

Fenerbahçe rakibi hata yapmaya zorlamadı, apaçık rakibin hatasını bekledi maç boyunca… İlk yarıdaki mücadele çok net olmasa da Fenerbahçe’nin üstünlüğünde geçti. En azından rakibinden iki kat fazla şut çekti Fenerbahçe. Bir de sahanın en iyilerinden Ozan’ın asistiyle Muriç’i golle buluşturdu.
Antalyaspor’un gerçek tepkisi ikinci yarıdaydı. Yani savunmak yerine Fenerbahçe’nin orta sahadan kopuk, bazen uzak bazen fazla yakın tuhaf savunmasından yararlanmayı tercih ettiği süreçte.

Haberin Devamı

İki takımın da değişiklik yapmadan çıktığı ikinci devrede, yine saat gibi çalışan Antalyaspor sol kanadı vardı. Amilton beraberlik golünü, beş dakika sonra duran toptan Hakan ikinci golünü attı. Üç dakika sonra Jahovic’in üçüncü golüne VAR kıyamadı! Bu koşullarda bile ilk hamle Tamer Tuna’dan geldi, Ndinga yerine Charles girdi.

Ersun Yanal’ın kötü günündeki Dirar’ı çıkarıp maçı kurtarması için aldığı futbolcu, uzun süre takımda forma bulamayan Zajc’tı. Ardından gecenin riski ve Hasan Ali dışarı, Ferdi sahaya. Bitmedi, Ozan’ın yerine Mevlüt… Jailson yine stoper tabi. Mantık bitmiş “ya tutarsa” taktiğine dönmüştü Fenerbahçe.
Sonuç; ailece rakip kaleye gidip hiç olmazsa birine çarpıp gol olsun sevdasında Fenerbahçe (ki, son saniyede gerçekleşti), beraberlik golüne kadar Fenerbahçe kalesini bombalayan Antalyaspor forveti.

96. dakikada gelen ve santrası yapılmayan beraberlik golü ne Fenerbahçe’yi kurtarır ne de kaptan köşkünü. Ferdi ortaladı Zajc attı diye “ne biçim hamlelerdi ama” mı diyeceğiz şimdi, yoksa bu zamana kadar nerede olduklarını mı soracağız?

Haberin Devamı

Bu futbol, bu tercihler, bu anlayış “sürdürülebilir” değil. Kupa maçı kaçınılmaz Fenerbahçe restorasyonu için son tarihtir.