Ne olacak şimdi?.. “Şike Davası” sanıkları tekrar cezaevine girer mi?
Aziz Yıldırım’ın başkanlığı biter mi?
Fenerbahçe’nin kupası gider mi?
UEFA’nın eli güçlenir ve cezalar bir “kıyım“a döner mi?
Zaten var olan bu sorular, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliği ile ısıtılıp masaya konulan yemek gibi bıktırıcı mecburiyet haline geldi ve kim bilir daha kaç öğünümüz var.
Tokuz ama yiyoruz!
*
Çünkü merak ediyoruz...
Başta Aziz Yıldırım, sanıklar, Fenerbahçeliler, rakipler, herkes merak ediyor.
Ne olacak şimdi?
Yargıtay ne yapar?
Ben size Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasının ne anlama geldiğini anlatayım en iyisi:
*
Yargıtay Başsavcılığı’nın “ceza onanması“ veya “ceza indirimi“ talepleri için kesin bir istatistik yok.
Durum “normal kategorisinde” yani.
Peki, Yargıtay Daireleri’nin “başsavcı talebi paralelinde veya tersinde” karar verme ihtimali?
Elbette savcılığın iddiası Yargıtay ilgili daire için “bağlayıcı” değil ama “karardaki ağırlığı kaçınılmaz” savcı mütalaasının.
Yani maça 1-0 mağlup başlıyor yargılananlar.
*
Peki ne zaman çıkar karar?
Orada iki parametre var; birincisi “tutuklu sanık olup olmadığı” önemli, ikincisi “davanın kamuoyuna mal olup olmadığı”.
Yani tutuklu sanık olmadığı için dava normal seyrinde gidebilir.
Veya, “Türkiye’yi meşgul eden bir dava olduğu için” öne alınabilir.
Normal seyir, gelecek yıl bu zamanlar.
Öne alınırsa, karar yılbaşına kadar çıkar.
Ne mi olur karar?
Yukarda yazdım; 1-0 mağlup başlar sanıklar.
*
Prosedür ve ihtimaller böyle.
Suçlamalar ile muhtemel cezalara gelince...
O konuda ahkam kesmek haddimize değil.
Ancak duygu ve düşüncelerimizden bahsedebiliriz ki, onu daha önce de yazdım:
Fenerbahçe’ye ayar verirken memleketin ayarı kaçtı bu davayla!
*
Temizleneceğiz dedik, elimize yüzümüze bulaştı, bölündük, kinlendik, rezil olduk, mimlendik bana göre.
Ya Fenerbahçe “haddinden fazla güçlüydü”...
Ya da dava delilleri “gereğinden az güçlü”.
Bir şeyler eksik, bir şeyler fazla duygusundan kurtulamadım 3 Temmuz’dan beri.
Eksik olanlara “şikeciler” de dahil yani.
Neyse... Bitse de kurtulsak.
*
O kadar kolay görünmüyor ama.
Yetki ve sorumluluğu olmayanların ekrandan cart curt atması kadar basit değil hukuk.
Konuştuğum hukukçulardan bazıları “Anayasa Mahkemesi’ne müracaat”tan bahsediyor, bazıları “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi”ne.
Çünkü davanın içinde çok zayıf suçlamalarla mahkumiyet alanlar da var.
Savcılığın tebliği bir “aşamadır” o kadar. Bugün mesleğe başlayan gazeteciler bile emeklilikten önceki yazılarında “şike davasını” konu edecekler belki.