UEFA’nın müfettişleri Fenerbahçe ve Beşiktaş ile yöneticileri için “ceza” isteyen raporlarını -bu ülkedeki ilk muhatapları TFF’nin kararlarına değil de- 16. Ağır Ceza yargılamasına dayandırmışsa, Yargıtay sürecini beklemeleri gerekmez miydi?
Madem ki, TFF’nin kurullarından değil yargı sisteminden referans gösteriyorsun; “tüm süreçleri tamamlanmamış kararın” gerekçelerini neden kullanıyorsun?
“Benim kanaatim öyle” dersin, eyvallah...
Ama “savcıların iddiasından, mahkemenin kararından kesip yapıştırıp suçluyorsan ve cezayı basıyorsan Yargıtay’ın ne diyeceği de en az o kulüpler ve o yöneticiler kadar bağlar seni.
Beklersin, Yargıtay süreci de biter... Her şey kesinleşir. Hüküm giymiş yöneticilerin kulüplerine istediğin cezayı verirsin. Kimse de ağzını açamaz.
Hukuk aklarsa ne olacak?
UEFA Türk Adaletini hiçe saymış olmaz mı?
İşte bu noktada “nevi şahsımıza münhasır” durum çıkıyor ortaya:
“Hukuk sisteminde sıra bekleyip adaleti geciktiren dosyalar” gerçeği.
Değerli dostum Mehmet Çakacı’ya futbol dosyalarının Yargıtay’da niye bu kadar geciktiğini sordum.
(İzin almadan adını yazıyorum bana kızmasın ama yüz tane yarı çıplak adamın şehir merkezinde tesettürlü bir kadını hırpaladığı ve yakalanamadığı rivayet olunan bir ülkede, belgeli konuşmak lazım!)
Kariyeri, çok büyük bir bankanın baş hukuk müşavirliği de dahil üst düzey bir hukukçudur Mehmet Bey.
Uzun uzun anlatacak sandım ama “Google’a girer misin” dedi ve beni Yargıtay’daki Fenerbahçe dosyasına kadar yönlendirdi.
“Bak numarasına”.
Baktım...
5 - 2012/290145
Anlamını Mehmet Bey’den aldım:
“Yani geçen yıl Yargıtay’a gelen dosyaların 290.145. sırasında. Şu anda 2010-11 dosyalarına bakıyor olmalılar. Ne kadar öne aldıklarına bağlı. Tutuklu kalmadığı için acil kategorisine de sokmak zor”.
Ben Yargıtay mensuplarının haline üzülürken “Suç türüne de bak” diye uyardı.
“Rüşvet almak ve vermek” yazıyordu!..
“Rüşvet suçuna Ağır Ceza’nın bakabilmesi için hem örgütlü hem de zorla olması lazım. Acaba zorla rüşvet verilmesi mümkün mü?”
Hukuki terimlerle devam etti ama anlamadım ki yazayım...
Demek istediğim şu...
16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını kullanarak UEFA da girdi hukuk sarmalımıza ya... Allah ona kolaylık versin.
Bize gelince...
İstediğin kadar kaynak bul, istediğin kadar yıldızları topla, futbolcu, teknik adam yetiştir... Bulunduğun ülkenin hukuktan sağlık hizmetlerine, gelir adaletinden demokrasi kıvamına, trafikten yalan/küfür/şiddet orantılarına kadar her şeyi yerli yerinde değilse, bırakın “futbolda muasır medeniyetler seviyesine gelmeyi”; ne kendini doğru dürüst aklayabiliyorsun ne de doğru dürüst elini yüzünü temizleyebiliyorsun.