Felaket ve yıkımları göğüslemenin yol haritasını toplumsal karakterler çizer... Depremden sonra yağmacıların ortaya çıktığı memleketler de görmüştür bu Dünya, karınca disiplini ile onarım ve yardımlaşmaya girişen yüce ruhlar da.
Bize gelince...
Bakmayın söylenenlere!
Henüz "afet"i atlatamasak da futbolumuzdaki tüm zamanların en büyük fay kırılmasında korkulduğu kadar dibe çekmedik birbirimizi.
Iskatçılığa girişmedik.
Fırsatçı olmadık.
Tartıştık fakat kavga etmedik.
Birkaç istisna, bir iki münferit vaka dışında hukukun üstünlüğü en üstte oldu hep. Dostluk ve dayanışmadan sınıfı geçtik şimdilik.
Haksızlık etmeyelim kendimize.
* * *
Ve bugün felaketin tam ortasında, "umut kokulu bir bebek" doğmak üzere.
Gelecek bu bebeğin ellerinde:
Adı "Sezon"... Yeni sezon!
İyi bakın bu bebeğe.
Badire atlatılmamış olsa da... Hijyen ve beslenme koşulları "yeni sezon”un sağlıklı olmasına yetmez görünse de... "Çare" tek:
Bu bebek yaşamalı.
Serpilmeli, güçlenmeli ve geleceği o kurtarmalı.
* * *
Futbolu çok mu seviyoruz?.. İşte o sevgili, toplumsal karakterimizi bir kez daha sınavdan geçirecek.
Bakınız, Play - Off gibi şampiyonun belirlenmesine yeni kriterler getiren bir uygulama bile ikinci planda kaldı futbolda...
O kadar vahim durum. O kadar zor.
Her şeyden önce içinde bulunduğumuz "futbol ahval ve şeraitinin" farkında olmalıyız.
Açıkçası bir bebek kadar savunmasız ve kırılgan şu anda futbolumuz.
Belki beşinci kattan düşse bir şey olmaz ama cereyanda kalsa kurtaramayız.
* * *
O yüzden; Futbolu besleyen rekabet... Ama rekabetin ucunu sivriltip öldürücü kılmamalıyız.
Futbol konuşuldukça güzelleşir... Ancak konuşmalarımızı bile ayarında tutmalıyız.
Futbolu tribün ateşler... Lakin yakmamalıyız.
Faciadan yeni nesillere örnek nur topu gibi bebekle çıkmak zorundayız.
Mecburuz.
Sorgulama bitmedi... Dayanırız.
İddianame yakın... Bekleriz.
Dava açılırsa... Parmağımızı, gerekirse kolumuzu feda ederiz.
UEFA... Platini... Sorunumuzu evrensel hukukla çözeriz.
Demeliyiz. Diyebilmeliyiz.
Sancı, doğumda bitsin artık.
Bir suçlu, bir sorumlu, bir hatalı, bir ihmalkar arayıp, onu/onları nişangah yapıp vicdan temizliğine girişmek boşuna.
Hatalı varsa... Hepimiz.
Kurtuluş tek; "Yeni Sezon" yaşayıp palazlanınca.